Ysk bugün aldığı kararla bir kez daha faşist düzende sandığın göstermelik olduğunu teyit etmiş oldu.
Yüksek Seçim Kurulu Akp nin itirazlarını karara bağlayarak İstanbul büyükşehir başkanlığı seçimlerinin iptaline seçimin yenilenmesine karar verdi. YSK kararı öncesi Erdoğan açıklamasıyla “YSK kararıyla kendini aklayacak” diyerek açıkça tehdit etmiş, kazanamadığı seçimleri şaibeli ilan etmişti. Karar da bu doğrultuda geldi. Kararın gerekçesinde en önemli etken ise sandık kurulu başkanlarının kamu görevlilerinden seçilmemesi olarak belirtildi. Ancak aynı sandık kurullarından çıkan ve AKP’nin çoğunlukla kazandığı ilçe seçimleri iptal edilmedi.
Kararı açıklayan AKP YSK Temsilcisi Recep Özel şunları söyledi:
“Herkes hür iradesiyle karara katıldı. 7’ye 4 bir karar çıktı. Hukuki görüşleri doğrultusunda karar verdi. Biz hepsine Allah razı olsun diyoruz, hayırlısı olsun. Mazbata iptal kararı da çıktı. Seçim yenilenmesi 23 Haziran olarak belirlendi. Bir an önce seçimden çıkılması için tarih biraz öne çekildi ve 23 Haziran olarak kabul edildi. Milletimizin vereceği karara bir kez daha saygı duyacağız. Şaibe ve hukuki yolsuzluklar vardı. Seçim sonuçlarının herkesin içine sinmesi için yine milletin hakemliğine gidiyoruz.”
Karar sonrası belediye başkanlığı iptal edilen Ekrem Imamoğlu ise ilk açıklamasında şunları dedi:
“Her şey çok güzel olacak benim vatandaşlarım, umudunuzu kaybetmeyin benim güzel insanlarım. Birileri yanlış işler yapacak, yanlış yollara sapacak, ama her şey çok güzel olacak…”
Alınan bu kararla dağ gibi biriken adaletsilik ve yoksulluk gibi halkın gerçek sorunlarının sandık yoluyla değiştirilebileceği umudunun da ne kadar sahte olduğu görülmüş oldu. Faşizmin hukuktan ne kadar uzak ne kadar düşman olduğunu biliyoruz ama hukuksuzluğu yasa haline getirdi ve herkesi buna itaat etmeye zorlar. Bu karar faşizmin içinde bulunduğu kriz koşullarında kendi yasalarını bile çiğnemekten geri durmayacağının ilanı oldu. Faşizmin kurumlarından olan YSK dan adalet bekleyenler ise bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. YSK veya Anayasa Mahkemesi veya herhangi başka bir yargı kurumu faşizmden bağımsız değildir. “Hür iradeleri” yoktur, aksine bu yargı kurumları faşizmin yasalarına hukuki kılıf giydiren kurumlardır. Aynı amaca hizmet ederler. Türkiye’de seçimler var bu nedenle Türkiye’de demokrasi vardır demenin koşulları bile yok artık.
Seçim oyunlarıyla halkı oyalamak yerine faşizme karşı mücadele etmek halkın önündeki tek seçenektir diyen devrimcilerin ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. “Her şey çok güzel olacak” diyenler yeniden sandık başına demekten başka bir şey yapamazlar. Tekrar seçilseler dahi düzeni değiştirecek ne güçleri ne de niyetleri vardır.
Seçim faşizmin kurallarını kendisinin koyduğu bir oyundu her zaman ve bu oyun devam ediyor.