Haftalardır topraklarını, yaşam alanlarını korumak için direnen Akbelen köylüleri ve çevre halkı hakkında faşist AKP iktidarı şefi Erdoğan da bir açıklama yaptı. Ağzını her açtığında halka olan düşmanlığını gösteren faşist Erdoğan yaklaşık 3,5 saat süren kabine toplantısının ardından konuşma yaptı. Erdoğan, Muğla Akbelen’deki talana karşı direnen bölge halkı ve onlara desteğe gelenleri hedef aldı. Erdoğan bilinen yalan ve demagojilerini kullanarak halk düşmanı politikalarında devam edeceği mesajını verdi. “Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, işimize bakıyoruz” diyerek her koşulda 5’li çete olarak bilinen tekelcilerden Bimak holdingin çıkarlarını koruyacağını duyurdu. Yani halka yaşayabilmeniz için direnmekten, bu soygun talan düzeninin tüm kurumlarına karşı örgütlenerek mücadele etmekten başka çare olmadığını duyurdu…
Konuşmasında “Türkiye’yi sivil ve özgür bir anayasaya kavuşturmak istiyoruz” diyen Erdoğan enflasyonu ise tek hanelere düşüreceklerini söyledi. Çıkarlarına gelmediğinde anayasayı da tanımadığını söylemekten çekinmeyen AKP iktidarı ve özellikle Erdoğan, bugüne kadar yani 21 yıllık iktidarı boyunca kullandıkları anayasanın “özgür” olmadığını kabul etmiş oldu. Tabii ki delik deşik etmelerine rağmen yönetememe krizlerini aşmalarına yetmedi faşist anayasaları. Yetersiz gelen anayasayı değiştirip yerine getirecekleri anayasa halkın değil, soygun ve talan düzeninin devamı, sömürü ve talanın daha kolay sürdürmek için olacağı tartışma götürmez.
Halkın yaşamı her gün zorlaşıyor. Her gün büyük bir hızla yoksullaşan, açlığı büyüyen milyonların tek sorumlusu, doymak bilmeyen Erdoğan ailesi ve çevresi, tekeller ve ülkeyi yöneten muhalefetinden, iktidar ortaklarına düzen partileridir. Halkımız ! Faşizmin zammına, zulmüne, işkencesine karşı örgütlenmek, mücadele etmek artık yaşamsaldır. Yani ya örgütlenip mücadele edeceğiz, ya da öleceğiz…
Komiteler halkın örgütleridir. Komiteler kurarak halk meclislerini örgütleyelim. Tüm sorunlarımızın çözümü komitelerde ve meclislerdedir. Bizim sorunumuzu bu soygun talan düzeninin hiç bir kurumu çözemez !