Fas’ta 8 Eylül’de meydana gelen büyük depremde, hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 122’ye yükseldiği açıklandı.
Yaralı sayısının ise 2500 civarında olduğu belirtiliyor.
7 şiddetindeki depremde Marakeş çevresindeki bazı köyler tamamen yok olurken, enkaz altındakilere ulaşmak için çalışmalar devam ediyor. Fas’ta ulusal yas ilan edildi.
8 Eylül’den bu yana, Fas’ın El-Huz bölgesi yoksul halkının enkazların üstündeki çaresiz ve acılı yüzlerinin görüntülerini izliyoruz.
Tıpkı Maraş merkezli 6 Şubat depreminin görüntüleri gibi.
Sömürge ülkeler ve bu ülkelerin yoksul halkları, dünyanın her yerinde aynı acıları yaşıyorlar.
Aynı nedenlerle gelen katliamları yaşıyorlar.
Aynı nedenlerle kanları ve gözyaşları dökülüyor.
MARAKEŞ’TEN HATAY’A… DERT AYNI!
Bakanlar, yetkililer, “depremden etkilenen bölgelerde evlerine dönemeyen bölge sakinlerini barındırmak için çalıştıklarını” belirtiyorlar.
Burjuva politikacılar, orada da yaraların sarılacağını vadediyorlar.
Aklımıza daha iki gün önce, Hatay bölgesinden yükselen çığlıklar geliyor; çünkü, Hatay bölgesinde, iki gün önce yağan yağmurla birlikte bir kez daha görüldü ki; halen barınma sorunu devam ediyor. Hijyen sorunu devam ediyor. Konteynerler su alıyor..
Fas Kralı 6. Muhammed, “Fas’ta 3 gün ulusal yas ilan edilmesi ve kamu kurumlarındaki bayrakların yarıya indirilmesine” karar verdiğini açıklamış.
Katleden kendileri, yas ilan eden kendileri!
GHA (Gerçek Haber Ajansı) olarak, binlerce insanını kaybeden Fas halkına baş sağlığı diliyoruz.
Bu vesileyle tekrarlamak isteriz ki; Deprem katliamları, kader değil. Halklarımız için, depremlerin, sellerin, iş cinayetlerinin “kader” olmaktan çıkmasının, kralların, sarayların değil, halkın iktidarının yönettiği bir gelecekten geçtiği gerçeğini bir kez daha dile getiriyoruz.
