İtiraz ediyoruz.
Olan bitenin açık ve net tanımlar yerine, muğlaklaştırıcı, yumuşatıcı kavramlarla tanımlanmasına itirazımız var.
Gerçekler, kelime oyunlarıyla, tanımlama cambazlıklarıyla örtülüyor.
Örnek:
Bir rapor diyor ki,
«120 milyon kişinin gıdaya erişimi yok. »
«Gıdaya erişimi yok » ne demek ?
120 milyon kişi AÇ !
Açık gerçek bu.
Ama AÇ demiyor, AÇLIK demiyor.
AÇ, acıtıcı bir kavram. Sert, net, sorgulatan bir kavram.
İşte bu noktada « Gıdaya erişimi yok. » diyor egemenler.
Bu kavramlar, burjuvazinin teorisyenleri, emperyalizmin « haklar » üzerine kurulu yüzlerce kurumu tarafından dillerimize yerleştiriliyor
itiraz ediyoruz.
İtiraz etmekle yetinmiyoruz.
Alternatifimiz var.
Alternatif, halkın ve bilimin diliyle yazmak ve konuşmaktır.
GHA haberlerinde de okumuşsunuzdur.
Libya açıklarında bir gemi battı.
150 kayıp.
Bu olayı hemen hemen bütün gazeteler, ajanslar, televizyonlar aynı kelimeyle verdi.
FACİA!
*
Akdeniz’de facia! 150 kişi kayıp – Diyanet Haber
Akdeniz’de facia: 116 mülteci kayıp – Tr724
Akdeniz’de facia! Yüzlerce kayıp var… – Vira Haber
Akdeniz’de göçmen faciası: 150 kişi kayıp | Fetih Medya
Akdeniz’de göçmen faciası: 150 kişi kayıp | soL Haber Portalı
Akdeniz’de Göçmen Faciası: 150 Kişi Kayıp – Rasthaber
Akdeniz’de büyük facia! Yüzlerce kayıp var! – MedyaEge.com
Akdeniz’de göçmen faciası: 150 kişi kurtarıldı, 150 kişi kayıp | Haber3
Akdeniz’de facia! 100’den fazla kayıp var… YeniDönem.com.tr
Akdeniz’de facia! 150’ye yakın kişi kayıp! -aHaber
Akdeniz’de Göçmen Faciası: 150’ye Yakın Kişi Kayıp – SonDakika.com
Akdeniz’de Göçmen Faciası: 150’ye Yakın Kişi Kayıp – Haberler.com
Akdeniz’de facia! Yüzlerce kayıp var – Türkiye Gazetesi
Akdeniz’de facia: 150’ye yakın kişi kayıp! – Star
İlginç değil mi, Diyanet de, sol siteler de, Star da aynı kelimeyi kullanıyor : Facia.
***
Facia ne demek ; sözlüklere bakıyoruz :
TDK (Türk Dil Kurumu) sözlüğünde ve daha bir çok sözlükte şu ortak tanım yer alıyor :
“Çok üzüntü veren, acıklı olay, afet”.
Arapça kökenli bu kelimenin tanımında ana nokta « afet »tir.
Peki afet ne demek?
Sözlükte karşımıza şu tanım çıkıyor:
“1. Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım: O yıl su baskınları bir afet gibiydi. 2. Kıran.”
İşte bu nedenle düzenin temsilcileri bu tür olaylarda hemen ya afet ya da bunun bir devam olarak facia kavramını kullanıyorlar.
Mülteci gemisinin batıp yüzlerce kişinin ölmesini bir “doğa olayı” gibi, tamemen bizim dışımızda nedenlere meydana gelmiş bir afet gibi algılamamızı istiyorlar.
Oysa bu bir çarpıtmadır.
Akdeniz’in bir mülteciler mezarlığına çevrilmesinde tek suçsuz varsa, o da Akdenizdir.
Ne Akdenizin’in derin sularının, ne hırçın dalgalarının tek bir mültecinin ölmesinde bile suçu, sorumluluğu yoktur. Neresi doğa olayı bunun?
Binlerce mültecinin denizlerde, dağlarda, nehirlerde ölüme sürüklenmesinin tek sebebi, halkları yerinden yurdundan eden emperyalist politikalardır.
Bu nedenle bu ölümler facia değil, katliamdır.
Emperyalist devletlerin parlamentolarında, BM salonlarında, emperyalist Avrupa Birliği toplantılarında şu veya bu ülkeye ekonomik ambargo kararı alındığında, havadan bombardıman kararı alındığında veya doğrudan müdahale kararı alındığında, o kararı alanlar bilirler ki,
bu kararlar uygulandığında,
şu kadar sürede şu kadar insan ölecek
şu kadar çocuk ölecek
şu kadar insan mülteci olacak,
takriben şu kadar mülteci olacak, şu kadarı ölecek, şu kadarı Batı Avrupa kapılarına gelecek…
İnanın bunlar satır satır emperyalistlerin uzmanlara hazırlattırdıklardı « strateji » raporlarında yeralıyor.
Ve yine işte tam bu nedenledir ki, emperyalistler bu kadar insanı BİLE BİLE, GÖZ GÖRE GÖRE mültecilik yollarına sokuyorlar ve katlediyorlar.
İşte bütün bu nedenlerle facia tanımlamasına itiraz ediyoruz.
Doğru tanımlama KATLİAM’dır.
