türkiyede işkence

Sabah saatlerinde DİSK Genel Merkezini abluka altına alan polis, Taksim Meydanı’ndaki anıta çelenk koymak isteyen DİSK…

355 hapishanenin tamamında işkence var!

24 Aralık 2019

Gazete Duvar’dan İrfan Aktan’ın sorularını yanıtlayan CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu “12 Eylül askeri darbesi döneminde işkence ve…

GÜNCEL

İşkenceci Soylu İşkenceyi Yalanladı

24 Aralık 2019

gha

No Comments

İçişleri Bakanı Soylu, Ankara’daki işkence iddialarına karşılık “Son zamanlarda FETÖ’nün TBMM’ye sızdırdığı bir milletvekili marifetiyle sürekli…

Okuma Odası’nda Bu Hafta:

Baharın On Yedi Anı

Yar Yayınları'ndan bu sene içerisinde yayımlanan Sovyet edebiyatının önemli eserlerinden biri olan "Baharın On Yedi Anı" kitabını halkımıza öneriyoruz. Geçmişte Sovyet Birliği'nde 12 bölümlük bir mini dizi olarak da uyarlanan hikaye, milyonlarca izleyiciye ulaşmış ve halkların kolektif hafızasında kültleşmiş bir eserdir.

Hikaye, Nazi faşizminin tam kalbinde görevli bir Sovyet istihbaratçısının soluk soluğa maceralarını aktarıyor. Berlin'deki SS karargahında oldukça itibarlı bir casus olarak görevli olan roman kahramanımız Otto van Stirlitz (ya da asıl adıyla Maksim Maksimovic Isaev) bu sürükleyici hikayede 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı'nın son günlerinde tarihi bir sorumluluk üstleniyor. Kızıl Ordu'nun son sürat ilerleyişi karşında çare arayan Naziler, Batılılarla gizli bir antlaşma yaparak belirli tavizler karşılığında iktidarlarını sürdürmeyi ve "özgür dünyaya karşı komünizm tehlikesini" durduracak vekil güç olmayı planlamaktadır. Yapılan bu ihanet görüşmelerini boşa düşürecek istihbarat operasyonunun sorumluluğu ise kahramanımızın omuzlarındadır. Bu uğurda son derece kısıtlı kaynaklarını ustalıkla kullanarak halkların kaderini belirleyecek tarihsel bir dönemeçte taktik dehasıyla öne çıkacaktır.

Dışarıdan bakıldığında son derece disiplinli, titiz ve soğukkanlı bir karşı istihbaratçı olan kahramanımız; öte yandan özlemlerini, merhamet duygusunu ve tüm mütevazi yanlarını da satır aralarında okuyuculara başarıyla yansıtıyor. Bir yandan savaş sonrası görevlerini başarıyla tamamlayıp yeniden ülkesinde ailesine kavuşmanın da hayallerini kuran Stirlitz, kişisel özlemlerinin ve insanı yönlerinin yürüttüğü operasyonun önüne geçmesine izin vermiyor. Gerektiğinde kendisi gibi Sovyet istihbaratı adına telsizci olarak çalışan ve düşmana esir düşen yeni doğum yapmış yoldaşını ve onun bebeğini kurtarmak için planlarını titizlikle revize ederek üstesinden geliyor. Tüm bu insanı nitelikleriyle Hollywood'un ölüm makinesi, kadın düşkünü ve kibirli James Bond figürünün tam aksine mütevazı ve vatansever bir portre çiziyor. Bu sürükleyici öykü boyunca düşmanlarının oldukça alengirli komplo girişimlerini her defasında başarıyla atlatabilmekte mahir oluyor.

Film Odası’nda Bu Hafta:

NÜRNBERG SAVUNMALARI NÜRNBERG MAHKEMESİ
Film, 1961 ve 2 adet Oscar kazanıyor, tüm zamanların en iyi mahkeme filmi olarak gösteriliyor. Filmin süresi 3 saat.

FAŞİZM VE HUKUK ARASINDAKİ BAĞI GÖRMEMİZ İÇİN İZLENMESİ
GEREKEN BİR FİLM.
FİLM CÜBBELİ CELLATLAR NAZİ HAKİMLERİNİN YARGILANMASINI ANLATIYOR.
4 tane hakimin yargılaması yapılmaktadır. Bir tanesi hukuk profesörüdür. Öncelikle mahkemeyi tanımaz, savunma yapmaz. Avukatı, sürekli müvekkilini savunur, ona hayrandır, kitaplarını okumuştur.

Diğer 3 hakim de “suçsuzuz” diyerek kendilerini savunurlar.

P	S	Ç	P	C	C	P
				1	2	3
4	5	6	7	8	9	10
11	12	13	14	15	16	17
18	19	20	21	22	23	24
25	26	27	28	29	30

Etiket: türkiyede işkence

1 Mayıs Günü DİSK Merkezine Baskın: 25 İşçi Gözaltına Alındı

355 hapishanenin tamamında işkence var!

İşkenceci Soylu İşkenceyi Yalanladı

Sosyal Medya GHA