Erdoğan İsviçre’de göçün 50.yıl etkinliğinde yaptığı konuşmada şunları söyledi :
“Yurt dışında yaşayan her bir kardeşimiz, Türk milletinin temsilcisidir ve 82 milyon vatandaşımızdan hiçbir farkı yoktur.” Nasıl fark yoksa? Yaşadıkları ülkelerde yabancı, izinden izne gittikleri kendi memleketlerinde Almancı, döviz kaynağı olarak görülüyorlar. Tatile çıktıklarında daha konsolosluklarda soyulmaya başlıyor gurbetçiler. AKP’nin yurtdışı temsilciliklerinde hiç bir hizmet ücretsiz değil. Kimlik, pasaport, noter gibi hizmetlerin tamamı fahiş fiyatlarla yapılıyor.
“Bizler Avrupa’da sığıntı değiliz, yabancı değiliz, öteki hiç değiliz. Biz, tarih boyunca olduğu gibi bugün de Avrupa’da ev sahibiyiz” diye konuşan Erdoğan’ın gurbetçilerin yaşadıkları ülkelerde hangi sorunlarla karşı karşıya olduğundan haberi var mıdır merak konusu. Erdoğan’ın yabancı değiliz, öteki değiliz dediği ülkelerde ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ne boyutta olduğundan haberi olmaması mümkün değil. Bu konuda hiç bir politikası olmadığından hamaset yapıyor. Gurbetçilerin şu soruyu sorma hakları var : « adam gibi ülke idare etseydiniz, bizi aç bırakmasaydınız da kendi ülkemizde yaşasaydık olmaz mıydı ? Sahibi olduğumuz kendi ülkemizde?»
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim önceliğimiz yurt dışında yaşayan gençlerimizin ülkesine bağımlı değil bağlı bir anlayışla yetişmeleridir”. Sen önce ülkede yaşayan gençliğe çare ara. Ülkede yapılan araştırmaların tamamında gençliğin büyük kesimi yurtdışında yaşama planları yapıyor.
Milyonlarca insanı el kapılarında çalışmaya, gurbet ellerde yaşamaya mahkum eden düzenin en tepesindeki Erdoğan “bayrağınızdan gurur duymanızı istiyorum” dedi. Ama başka neyiyle gurur duyulması gerektiğini söylemedi. Her gün Avrupa ülkelerinin kapısını çalıp para dilenen, Trump’ın ettiği her küfürü, her aşağılamayı yalayıp yutan, ülkemizi emperyalist şirketlerin çiftliğine çeviren, doğal güzelliklerimizi, yeraltı yer üstü zenginliklerimizi bu şirketlere peşkeş çeken Erdoğanla da gurur duymalı mı gurbetçiler ? Halkı her gün daha fazla yoksulluğa mahkum ederken saray üstüne saray, milyarlarının üstüne milyarlar katan Erdoğan saltanatı ile de mi gurur duymalılar ? Uçan saraylarıyla ? Lüx otomobil filosuyla ?
Arada sırada yurt dışına çıkıp ‘vatan millet sakarya’ edebiyatı ile gurbetçileri kendine yedeklemeyi amaçlayan Erdoğan her seferinde daha fazla hamaset yapıyor.
Evet halklar olarak gittigimiz heryerde evsahibiyiz, kimse bize bunu bahsetmedi cunku emegimizle variz gurbetciler olarak.
Oralılar, oralarda yaşamaya çalışıyorlar. Bulundukları ülkelerin vatandaşı da olmuşlar bir çoğu belki evet. Ama bunu kendi emekleriyle basarmıslar. Halklar olarak gittiğimiz heryerde evsahibiyiz, kimse bize bunu bahsetmedi. Ne Erdogan ne avrupa devletleri.
Kültürlerini, dillerini koruyarak var olmaya çalışıyor gurbetci halkımız. Kolay olamamış, ırkçılığa ayrımcılığa maruz kalarak, sömürülerek horlanarak o 50 yılı geride bırakmışlar. Irkçılığa maruz kaldığında gurbettte sorun yaşadığında asıl ev sahibi olduğu ülkeleri onlara sahip çıkmamış sorunlarıyla ilgilenmemiş. AKP gibi düzen partileri gurbetçi halkımızı ‘döviz kaynağı’ olarak görmüş, “Ev sahibi” olarak görmemiş. Şimdi Erdoğan “Siz ev sahibisiniz” derken düzen partilerinin bu ikiyüzlülüğünü ortaya seriyor, suçlarını gizliyor.