AKP faşizminin bitiremediği Yüksel direnişinin yaratıcıları Nuriye Gülmen, Acun Karadağ, Mehmet Dersulu Eğitim-Sen’in yaptığı kongrede alınan kararla sendikadan ihraç edildiler.
Eğitim-sen sendikacılık tarihine bir yeni ihanet örneğini daha kara harflerle yazmış oldu böylece. Faşizmin 1500 gündür bitiremediği Yüksel direnişinden Eğitim-sen’in duyduğu rahatsızlığın sebebi OHAL koşullarını bahane ederek direnmeme, ihraçlara karşı emekçileri yalnız bırakma şeklinde kendini gösteren pasifist çizgisidir. Yüksel direnişi Eğitim-sen’in gerçek yüzünü ortaya çıkaran turnosol olmuştur.
Direnenlerin yanında olmaları için sendikalarına çağrıda bulundukları, sendika binalarını emekçiler için mücadele ve direniş okuluna, eğitim alanına çevirdikleri için üyelikten ihraç ettikleri Yüksel direnişçileri, halen tutsaklar.
Üyelerinin tutsak edilmesi ile ilgili bugüne kadar tek bir kelime etmeyen Eğitim-sen yönetimi, Nuriye Gülmen’i, Acun Karadağ ve Mehmet Dersulu’yu canhıraş, hazır tutsak edilmişlerken fırsattan istifade üyelikten ihraç ettiler. Bu namuslu ve onurlu bir davranış değildir. Tutsak edilmiş birini ihraç etmek için serbest kalmalarını dahi beklemeyen Eğitim-sen yönetimi, faşizmin saldırısı altında olan emekçilere destek olmadığı, yalnız bıraktığı yetmezmiş gibi sırtlarından bıçaklayarak AKP faşizmine “bak biz de devrimci kamu emekçilerine karşıyız, düşmanız” mesajı vermektedir. Bu öyle “bu anlama gelir” diyerek açıklanacak bir durum değil, bizzat düşünülerek, faşizme verilecek mesaj hesap edilerek yapılmış bir ihraçtır…
Başlangıcından itibaren tartışmalar yaşanan kongrede yaşanan koltuk krizinin dışında alınan tek kararın devrimci kamu emekçilerinin ihraçları olması da Eğitim-sen’in artık emekçilerin hiç bir sorununa çözüm olamayacağını tekrar göstermiş oldu.
İhraçlara karşı çıkan delegeler, Yüksel direnişçileri Nuriye Gülmen, Acun Karadağ, Mehmet Dersulu’nun ihraç edilmesini önlemek için merkez disiplin kurulu soruşturmasına ilişkin gündemin çıkarılmasını talep etti. Yapılan oylamada öneri reddedildi.