Ebru Timtik uzun süreli açlığın yol açtığı boğazındaki iltihaplardan dolayı konuşmakta çok büyük zorluk çekiyor. O yüzden birçok anlatmak istediğini kağıda döküyor.
Bunu bilmelerine rağmen hastanede sürekli konuşturulmaya çalışarak işkence ediyorlar.
Bugün avukatına verilmek üzere yazdığı notta Ebru Timtik, kendisine yapılan işkenceyi gözler önüne serdi.
Kısa mektupta şunlar yazılıydı:
HAPİSHANE’DE ÇOK RAHATMIŞIM.
Avukat gelince bunu okur musun?
Havalandırma hakkı yok. Hapishanede hücre cezası olanlar bile 1 saat çıkar. Açık hava yaşamsal bir ihtiyaçtır. Biz burada pencereyi bile açamıyoruz.
Bir pervane var cereyanlı hava üflüyor bize. Tepemizde klimalar sürekli ses. Hava kupkuru.
Temizlik için kimyasallar rahatsız ediyor.
Günde defalarca, hemşire doktor gardiyan gelip konuşturuyorlar. Boğazımın ağrısı hiç geçmiyor, artık konuştukça acı veriyor.
Jandarma sizin içeri girdiğiniz camlı kapının ardında duruyor. 24 saat göz gözeyiz.
Cımbız, ayna, tırnak makası vb yok, içeri almamışlar.
Hapishanede çok rahatmışım.
Evet ülkemiz hastaneleri hapishane odalarını aratıyor. Faşizm işkenceyi her yerde yapıyor. Bir insana havayı bile yasaklıyor…