Küçükarmutlu’daki direniş evinde iki direnişçi.
Bir deri bir kemik.
Artık tartıya çıkamayacak kadar güçsüz ve zayıflar.
Ama tarihsel ağırlıkları, hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar büyük.
*
Bugün İbrahim Gökçek, ölüm orucunun 282. gününde.
7 ay, 41 hafta.
Helin Bölek, ölüm orucunun 279. gününde.
7 ay, 40 hafta.
*
Bütün dünyaya, adaletsizlikler karşısında direnmenin mümkün ve gerekli olduğunu gösteriyorlar.
Halkın çocukları onlar.
Bazıları ilk başta, milyonlara konserler veren bir müzik grubunun üyelerinin ölüm orucu yapmasını yadırgadılar belki.
“Başka yol yok mu?” dediler.
Fakat onlar o kararı verinceye kadar zaten mümkün olan bütün başka yolları denemişlerdi ve o başka yollardan mücadeleye, direnmeye yine de devam ediyorlardı.
Kamyon kasalarında, çatılarda konserler verdiler. Yasaklara karşı eylemler yaptılar. İnternet konserleri verdiler. “Listelerinize bestelerimizle karşılık veriyoruz” diyerek çok yoğun bir üretim süreci başlattılar.
İdil Kültür Merkezi’nde faaliyetlerini sürdürebilmek için sığınak yaptılar.
AKP iktidarı, iki yılı aşkın bir süredir “böyle bir sanatçılık olmayacak” diye saldırıyor onlara.
Onlar da halkın sanatçısı olarak varolacak, halkın türkülerini söyleyeceğiz diyorlar.
Kavganın esası budur.
Bunun için ölüm orucundalar.
*
Küçükarmutlu’da bir direniş evi.
Direniş evinde iki ölüm orucu direnişçisi.
279 ve 282 gündür, hücre hücre eriyorlar.
Eriyen bedenlerinde umut büyüyor.
DİRENİŞ EVİNDE TARİH YAZILIYOR
Sosyal ağlarda paylaşın