Şırnak’ın İdil ilçesinde zırhlı aracın çarptığı Mihraç Miroğlu adlı 7 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi.
Kürt illerinde devriye yapan AKP’nin jandarması polisi sanki düşman topraklarında görev yapıyor. “Sanki” kelimesi burada belki fazla bile olabilir çünkü bugüne kadar zırhlı araçların altında kalarak hayatını kaybeden hiç bir katile ceza verilmemesi, polisin jandarmanın daha pervasızlaşmasını, hiç bir kurala, yasaya uymamasını beraberinde getiriyor. Polis ceza almayacağı garantisi ile insanları kasten öldürüyor, ölümüne sebep oluyor. Bu da polisin halkı düşman, gezdiği yerleri de düşman toprakları gibi görüyor düşüncesini doğruluyor.
İnsan hakları derneği’nin raporuna göre son 10 yıl içinde zırhlı araçların ezmesi sonucu 16’sı çocuk, 6’sı kadın olmak üzere toplam 36 kişi öldü, 85 kişi yaralandı.
Bunların en hatırlananları :
- Diyarbakır’da, 85 yaşındaki Mehmet Tektekin ve 6 yaşındaki torunu Efe, birer yıl arayla zırhlı araçların çarpması sonucu öldü. Hiç bir polis ceza almadı.
- Şırnak’ın Silopi ilçesinde 2017 yılında 7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım odalarında uyurken evin duvarına çarpıp içeri giren panzerin altında kalarak öldüler. Panzeri kullanan şoför beraat etti.
- 2018 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde 5 yaşındaki zırhlı aracın çarpması sonucu Onur Özalp hayatını kaybetti ama yine hiç bir polis ceza almadı…
AKP’nin polisinin zırhlı araçları kürt illerinin sokaklarında gezerken insan ezmek için geziyor ifadesi yukardaki tabloyu açıklıyor. Zırhlı araçların gezebileceği bir güzergah yok, varsa da buna uyan polis yok. Hiç bir trafik kuralına uymuyorlar. Süratli giderek, geçmemeleri gereken sokaklardan geçerek çocuk , kadın, yaşlı demeksizin insanları eziyorlar.
Bu cinayetlerin tamamının kürt bölgelerinde olması ise bunun kürt halkına özel bir politika, bir imha politikası olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.