Dev-Genç’lilere ve PSAKD Şube Başkanlarının Keyfi Tutukluluklarına devam

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSAKD) Sarıyer Şube Başkanı Beyhan Gün ve Şube Sekreteri Şimal Deniz ve Dev-Genç’lilerin de yer aldığı 11 kişinin duruşması görüldü.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile mahkemeye bağlanan ve yüz yüze savunma hakkı gasp edilen Şura Başer, Burak Başer, Şimal Deniz ve Beyhan Gün esasa ilişkin savunma yapmayacığı belirtti.
Burak Başer, “Yurt parasını ödeyemediğim için oturma eylemi başlattım. Oturma eyleminin 6. haftasında tutuklandım. Benim barınma sorunum böyle çözüldü. Ablamla birlikte 9 aydır ailemden de üniversitem de uzaktayım” diyerek tahliyesini talep etti.
Dev-Genç’li Uğurcan Gün savunmasında şunları söyledi:

“9 aylık tutsaklık sürecimde sadece tahliyemi değil beraatimi de talep ediyorum. Masumiyet karinesi esasken neden tutukluğum bu kadar uzun süre devam etti. İddianamede bunca zaman tutuklu kalmama sebep olacak tek bir delil yok. iddianamede tespit diye yazılan şeylerin hiçbiri suç değildir. Ülkemizde basın açıklamasına katılmak suç mudur? Demokratik yasal bir kurumun düzenlediği bir sempozyuma katılmak ne zamandır beri suç sayılmaktadır. Yasa dışı bir örgüt üyesi değilim. Birilerinin her şeye hakkı var. Benim gibi bir halk çocuğunun hakkı yok mu? Devrimci gençliğe yönelik AKP polisinin tahammülsüzlüğüdür. Dersim Dernekleri Federasyonu ( DEDEF)’nun pikniğine katıldım, beden perküsyonu ile müzik yaptım. Ablam bir cemevi yöneticisi Alevi bir genç olarak cemevlerine de gittim bunun neresi suç AKP kendinden olmayan herkesi düşman görerek boyun eğdirmeye çalışıyor.”

Dev-Genç’li Ali Hasa Akgül “PARASIZ, BİLİMSEL, DEMOKRATİK EĞİTİM İSTİYORUM” dedi.

Ali Hasan Akgül “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim istiyorum. Ülkesindeki siyasi ekonomik gelişmeleri takip edemeyen bir genci varlığı koca bir soru işaretidir. Ağzını açanın örgüt üyesi olduğu bir yere geldik. Gerçekten örgüt üyeliği ile uzaktan yakından alakası yok.” diyerek kendini savundu ve tahliyesini talep etti.

Can Kaba’nın mahkemede yaptığı savunması ise şöyleydi:

“Ben Alevi inancının gelenekleriyle büyüdüm . O günden bugüne Alevi inancının deyişleriyle büyüdüm. Alevilik sadece bir inanç değil yaşam tarzı. Bu sebeple toplumsal olaylarla ilgileniyorum. Öğretmen sosyal medyadan Sibel Balaç’ı tanıyorum. İddianamede Sibel öğretmen hakkında video çektiğim yer alıyor. Sibel öğretmenle dayanışmak için bir günlük açlık grevi yaptım. İsrail hapishanelerinde kalan Filistinli tutsaklar var. 1000e yakın Filistinli tutsak açlık grevinde. Ben de onlara destek olmak için slogan attım “Kahrolsun İsrail faşizmi” diye. İnancım gereği bunu yaptım. Şunu biliyorum ki zulümün rengi dini mezhebi olmaz”

Emir Can Yazı yaptığı savunmada “12 Mart Gazi yürüyüşü biz Alevilerin yıllardır katıldığı bir yürüyüştür. Yine olsa yine katılırım. Oradaki pankartlar valilik tarafından izin verilmiş pankartlardır. Katiller halka hesap verecek demek örgüt üyeliği midir Zalimden hesabı sormak için 12 Mart yürüyüşü yaptık” dedi.

PSAKD Sarıyer Şubesi Başkanı Beyhan Gün yüz yüze savunma başvurusunun kabul görmediğini dile getirdi. O yüzden savunma yapmayacağını dile getirdi.


“İNANÇ FAALİYETLERİM YÜZÜNDEN TUTUKLANDIM”

Beyhan Gün, “Yüz yüze savunma yapmak için dilekçe verdim kabul edilmedi. Savunmamı yapmayacağım. İnanç faaliyetlerim yüzünden tutuklandım” derken Manavgat S tipi cezaevinde beraber tutuklu bulunduğu Şimal Deniz, “Alevi inanç ve değerlerime bağlı bi insanım. Dosyamdaki PSAKD faaliyetlerim yüzünden tutuklu bulunuyorum.” dedi.

Duruşmanın sonunda tüm tutsak Dev-Genç’lilerin ve PSAKD yöneticilerinin tutukluluğuna devam kararı verildi…

Sosyal ağlarda paylaşın