Deprem Bölgesinde Eğitim ve Öğretim Yılı Kaos ile Başladı: Çocuklarımız Zorluklar İçinde

Türkiye(GHA)

Deprem Bölgesinde Eğitim ve Öğretim Yılı Sorunlarıyla Başladı: Öğrenciler Her Alanda Yaşam Zorluklarıyla Mücadele Ediyor.

Ülkemizde normal zamanlarda halka reva görülen eğitim ve eğitimin sürdürüldüğü koşullar faşizmin ülkemizi getirdiği durumu gözler önüne seriyor. Gerici faşist eğitimle sorgulamayan, merak etmeyen, şükreden, değersiz, dünsüz yarınsız giderek umutsuz insanlar yaratılmak hedefleniyor. Hayat pahalılığı, okullarda istenen harçlar, yardım adı altında alınan haraçlar, yol parası veremeyen aileler, üstüste sınıflar… ülke çapında özel okullar dışında okula giden çocuklarımızın yaşadıklarının bir kısmı bunlar. Depremin yaşandığı illerde ise durum daha içler acısı.

2024-2025 eğitim yılı, Hatay’da 11 Eylül 2024 tarihinde başladı. Ancak Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonucunda yaşanan yıkımlar nedeniyle Hatay’da eğitim öğretim süreci zorluklarla devam ediyor. Şehirde tam anlamıyla kaos yaşanırken, okulların nasıl işleyeceği programın nasıl yapılacağı ise belirsiz. Depremden etkilenen bölgelerdeki okulların büyük bir kısmı ya kullanılamaz durumda ya da yenilenme sürecinde. Bu nedenle bazı okullarda eğitim, konteynerlerde veya geçici yapılarda veriliyor. Ayrıca birçok öğrenci eğitimlerine çevre illerde veya başka şehirlerde devam ediyor.

Hatay’da yaklaşık 272 bin öğrenci okullara başladı. Bu öğrenciler, konteyner okullar, çadır okullar ve kısmen onarılmış binalarda eğitim alıyor. Deprem nedeniyle şehir dışına taşınan öğrenciler de farklı illerde eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor. Halk çocukları bakımsız, özensiz, eğreti yapılarda okullara gitmek zorunda bırakılıyor.

Öğrenciler, yaşam alanlarının her yerinde zorluklar yaşıyor.

TÖPSEN Başkanı Deniz Ezer, şehirde kaos yaşandığını belirtti: “6 Şubat depremleri her şeyi yıktı, eğitim sürecini de etkiledi ve bu süreç devam ediyor. Bu süreçte özverili eğitim camiasının öğretmenleri canla başla çalışıyor; çünkü fiziksel olarak bina sorunu halen devam ediyor. Aslında bir kaos var ortada.” dedi.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın birçok binanın yapıldığını ve yeni derslikler oluşturulduğunu açıklamasını değerlendiren Ezer, “Sayın vali, bu açıklamayı neden İl Milli Eğitim Müdürü yapmadı? Yeni yapılan binalarla ilgili neden bilgi vermiyor? Muğlak bir ifade var; yapılıyor ama biz alandayız, ama görmüyoruz. 1.5 yıl geçti, ne zaman yapılacak? Aileler çocuklarını hangi okula göndereceklerini bilmiyorlar. Devletin verdiği rakamların pratikte karşılığını görmek istiyoruz. Biz vali tarafından verilen rakamlara inanıyoruz ama bunları net olarak görmek istiyoruz. Biz, az hasarlı bina sayılarını verebiliriz, çünkü her yeri gezip inceleme yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

Ezer, depremzede öğrencilerin yaşamış olduğu zorluklara da dikkat çekti:
“Depremzede öğrenciler, yaşam alanlarının her yerinde zorluklar yaşıyor. Kamu okullarında kaynak aktarımlarında büyük bir ayrım var. Örneğin, imam hatip okulları arasında büyük farklar var; diğer okullar ödenek sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Okul idaresi, A4 kağıdını bile öğrenci velilerinden istemek zorunda kalıyor, bu da yetersiz ödenek sorunlarından kaynaklanıyor. Deprem bölgesindeki öğrencilerin yemek ve barınma sorunları gibi temel ihtiyaçları da var tüm bunlar üst üste gelince velilerde öğrencilerde mağdur duruma düşüyor.Okullarda ve özellikle deprem bölgelerinde, hijyen ve temizlik sorunu var. Özellikle büyük kentlerde güvenlik elemanı da yok. Bir taraftan sınıfsal farkların belirginleştiği bir dönemden geçiyoruz. MESEM’le çocukların erken yaşta işgücüne aktarıldığını düşünürsek durum giderek zorlaşıyor.Deprem bölgesine bakınca örneğin Hatay’da az, orta hasarlı binalar var. Yeni okullar yapıldı, evet ama sayısı yeterli değil. Hâlâ 2-3 okulun öğrencisi bir binada okumaya çalışıyor. Ulaşım zaten sıkıntılı Hatay’da. Konteyner kentlerden okullara gitmeye çalışıyorlar. Bu sorun diğer kentlerde de mevcut bu arada. Aileler tüm bunlar nedeniyle çocuklarını okula göndermekten vazgeçiyor.”

GHA

Sosyal ağlarda paylaşın