Ülkemiz mahkemeler yakın tarihinin bilinen en pervasız hakimi olduğu konusunda hiç bir tartışma götürmeyen Akın Gürlek dün Erdoğan’ın yayınladığı genelge ile Adalet Bakanı Yardımcılığına getirildi.
Pervasızlığı aldığı emirleri yerine getirmesinden geliyor. Hakim olarak katıldığı davalar genelikle AKP faşizminin, özellikle Erdoğan’ın savaş açtığı ve normal hukuki yollardan mahkumiyet kararının mümkün olamayacağı davalar.
Bunlara örnek, HHB ve ÇHD avukatlarına 159 yıl hapis cezası verilen dava. Bu öylesine alenen hukuk katliamıydı ki bu katliamı ancak Akın Gürlek gibi yeminli cellat yapabilirdi.
Avukatlar çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmasının hemen ardından tahliye kararı veren heyete tekrar tutuklama kararı çıkarttırdılar. Ve tutuklama kararının üzerinden bir kaç saat sonra avukatları tekrar tutukladılar.
Ve….
Mahkemeye Akın Gürlek atandı.
- ACM aldığı görevi yerine getirdi. Her türlü hukuk ihlalinde bulunarak, askerlere mahkeme salonunda işkence emri vererek, son sözlerini almadan, tahliye kararı verilmiş olan davadan toplamda tam 159 yıl ceza verdi.
Bir diğer dava Selahattin Demirtaş davası.
Canan Kaftancıoğlu bu davaların en sonuncusu…
Örnekler çoğaltılabilir.
AKP faşizminin mahkemelerde kullandığı Akın Gürlek Adalet Bakanlığı’na getirildi.
Peki AKP, özellikle Erdoğan bu atamayla ne mesaj vermek istiyor?
3 yere mesaj veriyor faşist şef.
Birincisi halka. “Bizden, mahkemelerimizden adalet beklentisine girmeyin. Sevmediğim, çıkarıma olmayan ne yaparsanız hapse atarım” mesajı bu.
İkincisi hakimlere. “Korkmayın. İktidarımın çıkarına kırın kalemlerinizi. Mükafatlandırılırsınız!Hukuk, yasa boşverin. Size kimse bir şey yapamaz.”
Üçüncüsü ise devrimcilere.
Gezi direnişinde de Berkin’in katili olduğunu, “emri ben verdim” diyerek itiraf etmişti.
Bu atamayla “emri ben veriyorum” mesajı veriyor. “Akın Gürlek benim maşam. Benim celladım. Ben emrediyorum o yerine getiriyor.” diyor…
Erdoğan, kapısı önüne bağlayarak, Akın Gürlek’i mükafatlandırmış olmuyor sadece. Halka karşı yürüttüğü ve artık daha fazla arttıracağı savaşta, mahkemelerini faşizmin ihtiyacına göre şekillendirmiş oluyor aynı zamanda. Bugüne kadar mahkemelerin AKP isteği dışında işleyişe sahip olduğu anlamına gelmesin. Sadece artık mutlak hakimiyet için sekil veriliyor mahkemelere. Hiç bir pürüz istemiyor. Halka karşı işleyecekleri suçlarda mahkemelerin suç ortaklığına ihtiyacı var.
Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı’na atanmasının ardından Akın Gürlek’in de yardımcı olarak atanması ile amaçlanan budur…