Antalya Alevi Gençlik Platformu yaptığı açıklamada “Uçarsu ve Yeşilgöl’de insanların çadır kurduklarını ve bu bölgede doğada kolay yok olmayan çöp atıklarının olduğunu gördük. Bu sebep ile 3-4 ağustos tarihinde, bölgede ölk gün akşamı çadırımızı kurup, Yol adına, Tanrı, doğa, insan temalı muhabbetlerimizi yapıp ikinci gün bölge temizliği yapma kararı aldık” dendi.
Açıklamanın devamında “bölge temizliğini yapmak niyeti ile çıktığımız yolda jandarma nasıl bir şikayet aldı? Yüzlerce insanın arasında bizim yanımızdan ayrılmayışlarının gerekçesi ne idi? İzin alınması gerekiyor dendi peki gelen yüzlerce insan izin mi aldı. Her yıl bu bölgeye geliriz hiç izin almamıştık. Gerçekte mesele izin alıp almama meselesi miydi? …Bize yapılan muamele hak mıydı?” denildi.
Gençler çevrelerini temizlemek istiyor ve faşizmin iflah Alevi düşmanlığı ile gözaltına alıyor. Bunun başka bir açıklaması olabilir mi? Gençlerin sorduğu soruların tamamı bu şekilde cevaplandırılabilir. AKP faşizminin Alevi düşmanlığı mantık sınırlarını zorlar seviyededir. Düşünün gençler çevredeki çöpleri toplarken, jandarma gençlerin yanlarından ayrılmıyor ve daha sonra da gözaltına alıyor.
İnsanın aklına “ama gençler çevreyi temizliyor… niye saldırsınlar ki?” sorusu gelebilir. Bu sorunun cevabını Nazım Hikmet’ten alalım:
…
sana düşman,
bana düşman,
düşünen insana düşman!
Vatan ki insanların evidir.
Sevgilim onlar vatana düşman