Kılıçdaroğlu Açıkladı:
“Tezkereye içimiz yana yana ‘evet’ diyeceğiz”
CHP’NİN “İÇİ YANIYOR!”
DIŞI İŞGALCİ, İŞBİRLİKÇİ!
– 19 Aralık 2000 Hapishaneler Katliamı’nı da Böyle “İçleri yana yana” Yaptılar.
– Maraş Katliamını, Sivas Katliamını “İçleri yana yana” Seyrettiler
Sıkıyönetimi “İçleri yana yana” İlan Ettiler
– 12 Eylül Faşist Cuntasına, Irak’ın İşgaline, F Tipi Hapishanelere, Kentsel Dönüşüme, IMF Programlarına… “İçleri yana yana” ONAY VERDİLER
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Suriye’ye saldırı için meclis gündemine getirilen tezkereye ilişkin yaptığı açıklamada “Tezkereye içimiz yana yana ‘evet’ diyeceğiz” dedi.
Konuşmasında güya AKP’nin Suriye politikasını “sert bir dille” eleştiren Kılıçdaroğlu, bu yanlış poitikaya rağmen “Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılması tezkeresi”ne evet diyeceklerini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bir yandan AKP’nin Suriye politikasını eleştirip bir yandan da tezkereye evet demelerindeki çelişki ve tutarsızlığı da şu sözlerle gerekçelendirdi:
“Oradaki askerlerin burnu kanamasın diye tezkereye içimiz yana yana evet diyeceğiz.” “asker analarının hatırı için evet diyeceğiz”…
CHP bu dayanaksız gerekçeyle, Suriye’de Kürt Arap halkının kanı dökülüyor. AKP faşizminin, Suriye’ye yönelik sınır ötesi saldırısının baş destekçilerinden biri durumundadır.
Kılıçdaroğlu bir yandan “Suriye’de ne işimiz var? Neden Ortadoğu bataklığına saplandık” diyor, sonra kalkıp o bataklığa girmek için hazırlanmış tezkereye evet diyor.
Kılıçdaroğlu bir yandan “Barış içinde yaşamak varken, neden elin oğlunun söylemleriyle oralara giriyoruz. Hangi gerekçeyle giriyoruz?” diyor, sonra kalkıp sınırötesi saldırı tezkeresine evet diyor.
Kılıçdaroğlu aynı konuşmada hem “Askeri müdahalenin sonuç vermeyeceğini” söylüyor, hem askeri müdahale tezkeresine evet diyeceğini açıklıyor.
Klasik deyimle “bu ne yaman çelişki” demeyeceğiz. Bu CHP’nin çelişkisi değil, “doğal” halidir.
Çünkü CHP’nin varoluşu böyledir; “solcu” görünürken sağcı politikaları uygular. “Halkçı” görünür, halka karşı katliamlar yapar, sömürü soygun paketleri hazırlar. Halkın adalet özlemelerini kullanır, TBMM’de emperyalistlerin istediği faşist yasaları, yağma talan yasalarını onaylar.
Sonra da kalkıp, Ecevit gibi “içimize sindiremiyoruz” derler, Erdal İnönü gibi katliamı seyredip “elimizden daha fazlası gelmedi” derler, Kılıçdaroğlu gibi işte böyle “içimiz yana yana işgale ve işbirlikçiliğe evet diyoruz” derler.
CHP böyle bir ikiyüzlülüğün, aldatmacanın partisidir.
