CHP Genel Merkezi Önündeki Açlık Grevi Direnişinin 60. Gününde Şişli Belediyesi İşçilerinin Yanında Olalım

İşlerinden atılan Şişli Belediyesi işçilerinin adalet mücadelesi yaklaşık 750. gününde. CHP Genel Merkezi önündeki açlık grevi ise 55. gününde. Bu direniş ülkemiz tarihinin en uzun süreli işçi direnişi haline geldi. Açlık Grevi Direnişinin 60. günü için CHP Genel Merkez önünde yapılacak eylem için Halk Okulu dergisinin 5 Aralık 2021 tarihli 108. sayısında yayınlanan bir yazıyı okurlarımızla paylaşıyoruz..


CHP Şişli Belediyesi İşçileri Direnişlerinin 739. Gününde | HalkınSesiTV

”Şişli Belediyesi işçilerinin CHP Ankara Genel Merkezi önünde sürdürdükleri direniş ve dönüşümlü açlık grevi, 50. gününü geçti. CHP, direnen işçileri her gün işkenceyle gözaltına aldırıyor, iradelerini kırmaya çalışıyor. Turan Aktaş’ın ev hapsi kaldırılmıyor.

Üstelik de yalanla ‘ev hapsini ihlal ettiği’ne dair komplo kuruluyor.

Turan Aktaş eczaneye gidip, ilaç almak için ev hapsini kontrol eden kurumdan izin ister ve onlar da bu isteğini kabul ederler. Turan Aktaş, eczane fişini de dilekçeyle birlikte oğluyla gönderir. Daha sonrasında sonuç göstermek için hastaneye gider. Ancak randevusuz olduğu için gönderdiği fişi kabul etmezler ve bunu ev hapsinin ihlali olarak gördüklerini, dosyayı savcılığa göndereceklerini söylerler.

Direnişçi işçi Turan Aktaş şeker hastasıdır. Ayağına takılan elektronik kelepçe ve evde hareketsiz kalmasından ötürü, dizden aşağısında açık yaralar çıkmıştır.

AKP ve CHP, Turan Aktaş’ı direnişten tamamıyla vazgeçirene ve teslim alana kadar saldırmaya devam edecektir. Direnişi bugünlere getiren Turan Aktaş’ı sahiplenmek, ona güç ve moral vermek bütün işçilerin boynunun borcudur.
CHP ve AKP, Şişli Belediyesi işçilerini sürekli işkenceyle gözaltına almakta, basın açıklaması yapmak gibi bir demokratik hakkın bile kullanılmasını engellemektedir.

İki sınıf, proleterya ve burjuvazi arasında dişe diş, kanlı bir savaş sürüyor. CHP ve AKP işbirliği içinde direnen işçileri teslim almak, morallerini bozmak için her yolu deniyor.

İşçilerin, emekçilerin militan bir direniş çizgisinden çıkartılması; sendikaların, uzlaşmacı ve icazetçi bir çizgiye getirilmesi emperyalizmin bir politikasıdır. Emperyalizm, dünya genelinde bir Amerikancı sendikacılık anlayışı geliştirmiştir.
Amerikancı sendikacılık anlayışının tek amacı direnişleri düzen sınırları içinde eritmek, direnişlere önderlik edenleri de tecrit, tasfiye ve imha politikasıyla yok etmektir.

İşçilerin yanında sendikalar yoktur. İşçiler, arkasında emperyalizmin olduğu işbirlikçi tekelci burjuvazi ve Amerikancı sendikalara karşı; ancak birbirlerinden ve direnişten güç alarak mücadele edebilirler.

Bu Tabloyu Tersine Çevirmek için Ne Yapacağız?

1- Direnişi fiili olarak güçlendireceğiz.

2- Direnişin güçlenmesini sağlamak için dayanışmayı örgütleyeceğiz.

3- Emperyalizmin ağır sömürüsü ve faşizmin baskısı karşısında direnebilmek için sınıf bilincimizi arttıracağız. Savaşabilmemiz için proletaryanın ideolojisine ve felsefesine ihtiyacımız var.
Bu direnişten zaferle çıkabilmemiz; kendimizi eğitmemize, örgütlenmelerimizi güçlendirmemize bağlıdır.
Egemenler direnişleri yalnızlaştırarak boğmak, direnenlerin morallerini bozarak, iradelerini kırmak istiyor. Bu nedenle direnişleri büyütmek, yaymak ve dayanışma örgütlemek hayati bir önem taşıyor.

Turan Aktaş…Şişli Meydanı'nda Bir Direniş – 2…

Tarihten Öğreniyoruz:

1- “New Jersey’de Paterson kasabasında daha sonra birbiri ardından gelecek grevlerden ilkini çocuklar başlattı. Şirket, çocukların yemek saatini birdenbire on ikiden, bire alınca çocuklar işlerini bırakıp yürüyüşe geçtiler, daha başka bir sorun çıkmasın diye şirket bir süre sonra yemek saatlerini yine on ikiye aldı.” (ABD Halklarının Tarihi, Sf. 279)

2- 19. yy’ın başlarında hızla gelişen kapitalizme bağlı olarak işçi sınıfının sayısındaki artış, beraberinde işçi mücadelelerinin yaygınlaşmasını da getirmiştir. İşçi sınıfı, kapitalizmin vahşi sömürüsüne karşı duyduğu öfke ve tepkiyle kendiliğinden bir tarzla harekete geçmiştir.

İşçilerin ilk bir araya gelişleri, dayanışma ve yardımlaşma sandıkları etrafında olmuştur. Ağırlıkla tekil sorunları çözme noktasında kendini gösteren bu örgütlenmeler, sorunların çözümüyle birlikte ortadan kalkmıştır.
Yasalar sadece patronları koruyor; direniş ise işçilere haklarını alma olanağı sunuyor.

Şişli Belediyesi işlerinin direnişini zafere taşıyabilmek için, tüm halkımızı, direnişin 60. gününde Ankara CHP Genel Merkezi önünde olmaya çağırıyoruz.


Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin!

Şişli Belediyesi'nde işten çıkarılan işçilere polis müdahalesi - Gazete  Karınca
Sosyal ağlarda paylaşın