AKP İktidarı, artık alışkanlık yaptı; her felaketten sonra, hemen bir hesap numarası açıp, halkın acamı, dayanışma, sahiplenme duygularının en güçlü olduğu anda, BU DUYGULARI İSTİSMAR EDİYOR.
Yapılan yardımların, bu felaketlerle ilgili ayrılan fonların, halka gitmediği onlarca yıldır bilinin bir gerçek.
Ama insanlar yine de yardım etmek istiyor.
Avrupa Halk Cephesi, halkın yardımseverlik geleneğinin soyguncular tarafından kullanılmasına dikkat çekerek, bu çağrılara uymayın açıklaması yaptı.
“Avrupa Halk Cephesi: Her Felaketin Ardından İBAN!
Felaketlerimizi Bile Soygun Aracı Yapıyorlar;
HALKIMIZ, SÖMÜRÜCÜ FAŞİST İKTİDARIN YARDIM ÇAĞRILARINA UYMAYIN!”
başlığıyla yapılan açıklamanın devamında şöyle deniliyor:
“Halk, yangınlardan, sellerden kan ağlıyor. Yüzlerce insanımız, gereken önlemlerin alınmaması sonucunda açıkça katledilmiş oldu. Yüzlercesi halen kayıp.
Biz acılarımıza gömülmüşken, giden ormanlarımızın, ölen insanlarımızın yasındayken, kayıplarımızın peşindeyken, soysuz bir iktidar, bu durumu fırsat bilip, nasıl çalıp çırparım diye düşünüyor.
Çünkü;
ülkemizde, yağmada, talanda, soygun ve sömürüde sınır tanımayan bir iktidar işbaşında.
Ormanlarımız yanarken, ciğerimiz tutuşmuşken, hırsız iktidar, bir İBAN numarası açıklayıp halkın dayanışma, yardımlaşma duygularını sömürmeye devam etmişti.
Şimdi selde yine aynı şeyi yapıyorlar.
Daha cenazelerimiz kaldırılmamışken, daha kayıplarımız bulunmamışken,
kürsülere çıkıp, utanmadan, sıkılmadan, “Bozkurt’a doğal gaz getireceğiz” konuşmaları yapıp, ardından da “yardım” için yeni bir İBAN numarası açıkladı.”
Bu tür çağrıların asıl hedefi yurtdışında yaşayan halkımız!
Avrupa Halk Cephesi açıklamasında, bu tür yardım çağrılarının hedefinin çoğunlukla yurtdışında yaşayan halkımız olduğu belirtiliyor. Gerçekten de tüm sömürücü iktidarlar, yurtdışında yaşayan Türkiyelileri hep soyulacak bir kesim olarak görmüşlerdir. Avrupa Halk Cephesi de buna dikkat çekerek açıklamasında şunları vurguluyor:
“Bu tür yardım ve dayanışma kampanyalarının asıl hedefi çoğunlukla yurtdışında yaşayan halkımızdır.
Bu çağrılara uyarak yardımda bulunmayın!
Çünkü emin olun ki, bu yardımların çok çok büyük bölümü, ihtiyaç sahiplerine, muhtaç olanlara ulaşmayacaktır.
Bir kaç şovla yardımların küçücük bir kısmının üç beş kişiye verilmesi törenleri düzenlenecek.
Sonrası kendi ceplerine!
BUGÜNE KADAR HEP BÖYLE OLDU.
BUNDAN SONRA DA ÖYLE OLACAKTIR.
BU BİR KATLİAMDIR!
YARDIM ÇAĞRISI YAPMAYA HAKLARI DA, YÜZLERİ DE YOKTUR.
ONLAR HESAP VERECEKLER!
Ölülerimiz yerdeyken İBAN numarası açıklayanların ayıbı, insafı, vicdanı yoktur.
Seli halktan para toplamak için fırsat sayanların ahlakı, namusu yoktur.
Devrimci, demokratik kurumların yardım kampanyalarını engellemelerinin sebebi de budur.
Çünkü halkın devrimci demokratik kurumlar aracılığıyla yaptığı yardımların her kuruşu, halka ulaşacaktır.
Çünkü o zaman onlara soygun imkanı kalmayacaktır.
Bu nedenle, 17 Ağustos 1999 depreminden bugüne kadar, onlarca felaketin ortasında, devletin polisi itfaiyesi kimseye yetişemezken,
yardım örgütleyen devrimcilere karşı polis operasyonları yapılmıştır.
HALKIMIZ!
Soyguncuların duygularınızı istismar etmesine izin vermeyin.
Yardımlarınızı doğrudan veya güveneceğiniz demokratik kurumlar aracılığıyla ulaştırmaya çalışın.
HALKIMIZ!
ÇARESİZ DEĞİLİZ. GÜÇSÜZ DEĞİLİZ.
ÇAREMİZ, GÜCÜMÜZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZDEDİR.
YARALARIMIZI ÖRGÜTLENEREK BİRLEŞEREK KENDİMİZ SARACAĞIZ.
YARALARIMIZI SARMAK İÇİN, EN BAŞTA BAĞRIMIZDA ONULMAZ YARALAR AÇAN BU SOYGUNCU SÖMÜRÜCÜ İKTİDARLARDAN KURTULMALIYIZ.
FAŞİZMİN SÖMÜRÜ VE ZULÜM İKTİDARINA KARŞI
BİRLEŞELİM, SAVAŞALIM, HALKIN İKTİDARINI KURALIM!”
