Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklanması üzerine Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi tarafından bir hukuk dersi niteliğinde bir açıklama yapıldı.
Açıklamada baskından, sorgu hakimliği sürecine kadar her aşamanın tam bir hukuksuzlukla şekillendiği vurgulandı.
Açıklamanın tam metnini aşağıda yayınlıyoruz:
“6 Şubat 2024 tarihinde Çağlayan Adliyesi önünde yaşanan çatışma sonrası siyasi iktidar içinde Halkın Hukuk Bürosu’nun da yer aldığı birçok yasal kuruma operasyon düzenleyerek 95 kişiyi gözaltına aldı. Derneğimiz Genel Merkez yöneticisi Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, üyelerimiz Av. Didem Baydar Ünsal, Av. Seda Şaraldı ve Av. Berrak Çağlar da -üç meslektaşımız hakkında bir gözaltı kararı dahi olmamasına rağmen- gözaltına alındı. Halkın Hukuk Bürosu’na kapı kırılarak girildi, meslektaşlarımızın müvekkillerini ilişkin dosya içerikleri, evrak, CD gibi materyaller adeta yağmalandı.
… Gözaltı ve sonrasındaki hukuki süreç tam bir keyfiyetle ilerletildi. Meslektaşlarımız sorgu hakimliğinde savunmalarını gerçekleştirirken salonda yüzlerinde kar maskesi olan silahlı terörle mücadele polisleri de hazır bulundu.
Bu ölçüde keyfi bir sürecin sonunda meslektaşlarımız, Halkın Hukuk Bürosu’nda el konulduğu söylenen CD, flash bellek gibi materyaller incelemesinin bitmemesi gerekçesi ile tutuklandı. Her ne kadar ana akım medya bu operasyonu “Çağlayan Adliyesi Operasyonu” olarak adlandırıp, meslektaşlarımızın yaşanan çatışmayla bir ilgisi olduğu algısını yaratmaya çalışsa da meslektaşlarımız hakkındaki tutuklama kararı da dâhil evrak içeriğinde, bu tür bir delile dayanılmadığı gibi, böyle bir iddia dahi ileri sürülmedi. Ancak ana akım medya, siyasi iktidar eliyle kendisine servis edildiği şekliyle, masumiyet karinesini çiğneyerek, meslektaşlarımızla ilgili bu yalanı yaymaya inatla devam etti.
Çağdaş Hukukçular Derneği olarak öncelikle bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğimizin, gerek meslektaşlarımızı gerekse mesleğimizi savunmayı sürdüreceğimizin altını çiziyoruz. Siyasi iktidar ve onun maşası olmuş yargının zorbalığını ve keyfiyetini normalleştirmesine izin vermeyeceğiz.