Burası Türkiye:İşkence Devlet Politikasıdır

MİT Kontrterör Daire Başkanı Eymür: “iŞKENCE YAPTIM. GEREKTİĞİNDE YAPILIR!”…

Uzun yıllar MİT yöneticilerinden biri olarak “milli” istihbaret teşkilatının tepesinde yer alan 

Mehmet Eymür, T24’den gazeteci Gökçer Tahincioğlu ile yaptığı röportajda, devletin işkenceciliğine, kontrgerilla operasyonlarına ilişkin itiraflarda bulundu. 

Söyledikleri bilinmeyen şeyler miydi?

Hayır!

Fakat bu işe devletin resmi görevlisi olarak, Başbakanların, Cumhurbaşkanlarının, Ordu komutanlarının BİLGİSİ VE ONAYI DAHİLİNDE YAPTIKLARINI, bir kez daha resmi ağızlardan duymuş oluyoruz. 

Eymür’ün röportajda işkence ile ilgili anlatımlarının olduğu bölüm şöyle: 

– (Gözaltına alınan mafyacı) Dündar Kılıç’ın size yönelik ağır suçlamaları var. İşkence yaptınız mı?

İşkence sayılmaz. Zaten oraya düşmek işkence sayılır. Gözleri kapalı devamlı, küçük bir hücrede kalıyor. Oraya düşmek yeterli.

– Hep bahsediliyor ama kaba dayak, elektrik vs. gibi yöntemlerden. O yöntemler yok muydu?

Vardı.

– Siz yaptınız mı?

Yapmışımdır.

– Pişmanlık duyuyor musunuz?

Duymam, çünkü aşırı bir şey yapmadık. Daha çok taktikleri kullanmak istedim. Bizim hanım arkadaşları bağırtırdık. “Kızını aldık” derdik sonra suçluya. Bağıran bizim arkadaşımız. “Konuşacaksan konuş sıkıntıya girecekler yoksa” derdik mesela. Tiyatro yapardık biraz.

– Bu işkence değil mi, teşkilatta bunun eğitimi var mı?

Bizim meslekler akıl mesleği. Aklın varsa formüller buluyorsun. İlla işkence yapmak şart değil. Mühim olan konuşturabilmek.

– Ziverbey bir işkence merkezi miydi?

Herkese yapılıyor diye söylemek mümkün değil. Ama yapılan da vardı. Mesela bir kurye vardı. Bana dert yanardı. Bugün elektrik tedavisi yok mu, romatizmalarım azdı diye dalga geçiyordu. 

“Başka türlü konuşma imkânı yoksa işkence olabilir, çünkü çok inatçı tipler var!”

– Bu size normal mi geliyor. Sistematik işkence yöntemleri bunlar. Bunların suç olması gerekmez mi? Ama siz hâlâ devlet için gerekli, diyorsunuz.

Hayır, başka türlü konuşma imkânı yoksa olabilir. Hâlâ da öyle düşünüyorum. Çünkü çok inatçı tipler var. Başka türlü konuşturmak çok zor.

– Ama hep bu şekilde birisini konuşturmak suç, hem de bu yöntemle insanın üstüne suç da atılabilir…

Sorguculuk o hakikati öğrenebilme meselesi zaten. Bir tek işkence yapmak değil sorguculuk.

– Çok sayıda insan faili olmadığı eylemleri üstlenmek zorunda kalmadı mı?

Vardı, iyi sorgucu arkadaşlarımız vardı.

– Peki bitti mi, bu yöntemler uygulanıyor mu?

E daha ağırları var. Ölümler var. Kayıp MİT mensubu var sorguya alınan…

– Çok sayıda kişi ortadan kayboldu, bunlar istihbarat operasyonu mudur?

E tabii öyle. Ayrıca kimse işkence yapmayı muteber bir şey gibi görmez. Ancak sadist ruhlu insanlar böyle bakar. Ama çok büyük bir kavganın içerisine giriyorsunuz. O kavgada galip gelmeniz lazım. Yoksa ipin ucu kaçıyor.

– Karşıdakini hasım olarak mı görüyorsunuz?

Tabii.

°°°

Eymurun işkence anlatımları burada bitiyor.

Ayten Öztürke işkence yapılan yer. İşte bu MİT“e, işte bu Kontrterör Dairesine bağlı bir yerdi.

Sosyal ağlarda paylaşın