Denizli’de Sırakapılar Mahallesi’nde yaşayan öğretmen Merve İşler intihar etti. Merve İşler, 33 yaşındaydı, Rehberlik Öğretmeni idi. Fakat onu asıl tanımlayan sıfat, ne genç oluşu, ne öğretmen oluşu, ne de Rehberlik öğretmeni oluşu değil, ATANMAYAN bir öğretmen oluşuydu.
Öğretmendi ama, atanmadığı için başka işlerde çalışarak hayatını sürdürmeye çalışıyordu.
Yakınları, bir apartmanın 6’ncı katındaki dairede yalnız yaşayan öğretmen İşler’den haber alamayınca polise haber vererek eve giriyorlar ve öğretmeni kendini tavana asmış olarak buluyorlar.
Resmi açıklamalar, “33 yaşındaki bir öğretmen, girdiği bunalım sonucu yaşamına son verdi.” diyor. “psikolojik bunalımda olduğu öğrenildi.” diyor.
Neden bunalımdaydı?
Düzen işte bunun üstünü örtüyor.
Polisi, hastahanesi, milli eğitimi, basını, elbirliğiyle bu nedeni gizliyorlar.
Açıklamalardaki en komik ve mantıksız cümle ise şu: “Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.”
Neyi soruşturacak acaba?
Merve İşler’i kim öldürdü?
İntihar mı etti, intihara sürüklendi mi?
Yaşamına son mu verdi, yoksa sistem ona yaşama imkanı vermedi mi?
Bunlar tartışılmadan, bir öğretmenin ölümü, “girdiği bunalım sonuçu yaşamına son verdi” diye açıklaamaz.
Merve İşler’in katillerini bulmak zor değil.
Onu atamayanlar, “atanamayan öğretmenler” diye bir kategori yaratarak yüzbinlerce öğretmene hayatı zindan edenler, katillerin ilk sırasında geliyor.
İpi buradan çekmeye başlarsanız, yumağın geri kalan kısmı da gelir.
Intihar etme gelecek devrimin askeri ol!
Burjuvanin tahakkumunden kurtulamiyan isci sinifinin okumus bolumu bilhassa ogretmenler, dusunce ve gorusleriyle AKP’nin sablonuna uymiyanlar actif ogretmenligi atanmiyorlar,bunu herkez biliyor, Bir adim ileride devrimci olmanin ovuncuyle, guveniyle ozgur yasama savasina katilmak ,elbette intihardan cok daha onurlu ve,erdemlidir.