Cumhurbaşkanı’nın sırları çabuk dökülüyor. O dokunulmaz!
Dokununca, sihir bozulduğu için,
dokununca yüzündeki makyaj döküldüğü için,
dokununca dilindeki şatafatlı sözlerin arkasındaki zehir ortaya çıktığı için,
Cumhurbaşkanına söz söyleyen herkese “cumhurbaşkanına hakaret” davası açılıyor.
Son olarak da tiyatro sanatçısı Genco Erkal hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla dava açıldı. Genco Erkal’ın suçu ağır; savcılığın hazırladığı “hakaret” iddinamesinde Erkal için 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası isteniyor.
5 Yıl Önceki Twitter’den Dava!
İddianamede, Erkal’ın twitter hesabında yaptığı üç paylaşımda Erdoğan’a hakaret ettiği iddia ediliyor.
Fakat; “cumhurbaşkanına hakaret” olarak kabul edilen sözler Genco Erkal’a ait değil; o sadece paylaşmış.
Ve üstelik, Genco Erkal bu paylaşımların ikisini 2016 yılında, yani 5 yıl önce, birini de 2020 yılında, yani bir yıl önce yapmış.
Devletin savcıları, bunu şimdi farketmişler(!)
Savcı, bir de “suç aleni ve zincirleme işlendiği” gerekçesiyle cezanın arttırılmasını talep ediyor.
Suç Sayılan Twetler:
AKP’nin savcılarının büyük suç görüp, hakkında yıllarca hapis cezası istediği tweet’ler, aslında her gün bir çok yerde benzerini görebileceğiniz içerikteki twetler.
Twetlerin tam menti şöyle:
7 Haziran 2016: Ailenin çocuk doğurup doğurmayacağına karışacağına diplomayı ortaya bir koy bakalım. Arkadaşın rektörden de olsa, sahte de olsa görelim şunu.
16 Kasım 2016: Başkanlık sistemi yetmez. Türk usulü çobanlık sistemi olsun.
16 Ağustos 2020: ‘Erdoğan, Ayder Yaylası’nda 2022’ye kadar çalışmanın bitirilmesini hedefliyoruz.’ Eyvaaah, güzelim doğa harikası Ayder Yaylası’nı bitirmeye karar vermiş. Parmağının değdiği yeri beton edip kurutuyor.”
Aydınlara Gözdağı!
Cumhurbaşkanı çok alıngan, her sözden kendisine hakaret çıkarıyor!
Böyle de olabilirdi tabii; ama sorun bu değil.
Sorun “hakaret” suçlamasını gerekçe yapıp, aydınlar, sanatçılar, muhalefet eden halkın her kesimine karşı bir terör politikası izlenmesidir.
Kimse düşüncelerini, eleştirilerini açıkça dile getiremesin diyedir.
AKP’nin dava terörü karşısında yapılacak tek şey var: bir adım bile geri gitmemek. Sözümüzü söylemeye devam etmek. Bedeli ne olursa olsun,sözümüzü sakınmamak.
Biz cüretli olursak, davalarla iktidarlarını koruyamazlar.