26 Şubat 2019 günü, Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi, polislerince basılmıştı. Halkın Hukuk Bürosu, baskında gözaltına alınanların ifadelerinden bölümler paylaştı. İlk olarak Ümit İlter ve Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in ifadelerinden bölümler yayınlıyoruz.
ÜMİT İLTER: Bize dört gündür avukatlarımızın getirdiği su ve şeker verilmedi. Bunu Kerbela’da yaptılar. Bunu Yezit soyu yaptı. Biz evladı Kerbelayız. Bir şişe su dahi verilmedi. Bunu yapanlar zamane yezitleridir. Türkiye’de hayvancılıkta gelişkindi. Bugün saman ithal ediliyor. Bugün emperyalistler her şeyimize karar veriyor. Trump efendi ülkenin ekonomisini ‘yerle bir ederim’ demektedir. NATO ülkesi olan, üyesi olan, Avrupa Birliği’nin kapısında sürünen Türkiye’nin durumu budur. Asansör Hundai’dir. Tohumlar İsrail’indir. Tarım bitmiştir. Kurbanlık koyunlar angustur. Biz bunları anlattığımız için terörist olarak nitelendiriliyoruz. Ben 2015 yılında tahliye oldum, 25 yıl yattım. Hiç de pişman değilim. Amerika’ya karşı çıktım. Temmuz’da tahliye oldum. 2016 OHAL’ine kadar çağrıldığım her yere gittim. Şairim. Tuncel Kurtiz’in söylediği şiirin sahibi benim. Panellere, imzalara katıldım. Bir yıl boyunca siyasi gerçekleri açıkladım. Dilimin döndüğünce aklım yettiğince açıkladım. Ne zaman ki OHAL geldi. TÜYAP’ta imza günüm vardı. Terörle mücadele orayı öyle bir doldurmuştu ki ben otursam beni gözaltına alacaklardı. O günden sonra ben cunta dönemlerinde yabancılar ne yaptıysa, devrimci sosyalist şairler, aydınlar ne yaptıysa onu yaptım. Düşüncelerimi gizli bir şekilde açıklamaya çalıştım. Aleni şekilde gitme – dim. Sonra bir gün uyandığımda İçişleri Ba – kanlığı bir liste açıklamış ve başıma ödül konmuştur. Böyle bir hukuk yoktur! Mahkemeler varsa İçişleri Bakanlığı aklına geldiği gibi bir liste yapamazdı. Herhangi bir savcılık iş – lemi yoktu. Bir yıldır dışarıdayım. Bir davetiye dahi yoktu. Ben de gizli şekilde düşüncelerimi ifade etmeye başladım. İdil Kültür Merkezi Kültür kurumdur. Ben aynı zamanda şarkı sözü ya za rı – yım. Tabi orada olacağım ve besteler yapacağım. Defalarca gelindi, müzik aletleri parçalandı. Tabi ki güvenliğimizi almamız gerekiyordu. Adaletsiz bir rejim vardır. Sabah uyandığında sen listedesin böyle bir şey yoktur! Dosyada bir takım kişilerin hakkımda itirafları vardır. Bunlar iftiradır. Berk Ercan hapishanedeyken kendisini birkaç kez gördüm. Depresif genç birisidir. “Duyduydum da, şuydu da buydu da” demektedir. Gizli tanık müessesesi çökmüştür. Berk Ercan’ı polisler korkutmuştur. Beni nerede görmüştür ve tanımıştır? Filanca şeklinde söylemiştir. Türkiye Solu ile zerrece il – gisi olan insanlar, Dursun Karataş’tan sona genel sekreterlik kurumunun olmadığını söylemektedir. Basın önüne geleni sayıp dökmektedir. Bunların hepsi suç unsurudur. Mesele bizim orada olduğumuz değildir. Mesele bugünün Türkiye’sinde devrimciler buradadır. Halkın içindedirler. 2016 yılından beri halkın içindeyim. Küçük küçük toplantılara da katıldım. Halktan uzakta değildim. Dosyanın içinde yurt dışında olabilir denmektedir. Ben 24 yıl hapis yattım ve pişman değilim. 1,5 milyon Irak halkı katledildi. Ben halkı savundum. Bugün de hiçbir şeyden pişman değilim. Halka düşüncelerimi açıkladım. Umutlu, onurlu düşüncelerdir. On bin yıldır bu topraklarda buğday üretilmektedir. Ancak baktığında bugün yerli buğday üretilmemektedir. Buna karşı çıkmayalım mı, söyleyeceğiz tabiki de, bu ülke patates, soğan tartışmaktadır. Türkiye’de et yenmemektedir. Türkiye’de kişi başı et üretimi 18 kilo olduğu söylense de bu yalandır!
İBRAHİM GÖKÇEK: Tek üye olduğum grup, Grup Yorum’dur. İdil Kültür Merkezi’nde çalışırım. Defalarca yurt içinde ve yurt dışında konserlere gittim. Bunları yapacak za – manım yoktur. Birçok insana böyle suçlamalar yöneltiliyor ama sonrasında bunların hakkında delil olmadığı ortaya çıkıyor. Bunların hiçbirisini kabul etmiyorum. Emniyette soruşturma dosyasında da örgüt üyesi olduğum, bir kaç tane de itirafçıdan bahsedilmiştir. Ben yönetici felan değilim. Grup Yorum üyesiyim. Yakalandığım yer stüdyodur. Bizim adaletten kaçtığımız yoktur. Adalet bizden kaçmaktadır. OHAL sürecinde uzun tutuklamalar vardı. Dosyada yazılan iftiralarla ilgili aynı kişinin başka insanlarla ilgili iftiraları vardır. Ve oradaki insanlar tahliye olmaya başlamıştır. Benzer şey lerle karşı karşıyayız. Yaklaşık 2 yıldır, birçok konserlere gidemedim. Ekonomik olarak zor duruma düştüm. Cenazelere katılmadım. Anneannemi, teyzemi kaybettim. Şimdi tek rar böyle bir durumla karşı karşıyayım. Bulunduğumuz yer de stüdyodur. O kadar çok kapılarımız kırıldı, bilgisayarlarımız götürüldü ki, yaptığımız kayıtların hepsi gitti. Bunları nasıl koruyacağız, nerede saklayacağız? Orası Türkiye tarihinde adaletsizliğin simgesi haline gelecektir! Gerçekten çok şey yaşadık. Bizi serbest bırakın, biz sanat yapalım. Çeşitli ülkelerde vur emriyle aranan sanatçılar vardır. Çatı katlarında yaşamışlardır. Benzer durumları yaşamaktayız. Halkın içindeyiz. Tanımadığım insanların evinde kaldık. Kah kültür merkezimizde kaldık. İddiaları kabul etmiyorum. Ceyhun Bay’ın ifadesini kabul etmiyorum. Hiç hayatımda böyle bir şeyle karşı laşmadım. Hiçbir bağlantım yoktur. O bile sadece “düşünüyorum” şeklinde beyan vermiştir. Düşünüyorsun demekle insanlara suç atılmaz. Eşim bir ay önce tahliye oldu. Hasret bile gideremeden ayrılık yolları açılıyor.