Zehra Kurtay’ın süresiz açlık grevi, bugün
Zehra Kurtay yazı dizimizin ikinci bölümünde, direnişçi Zehra Kurtay’ı anlatmaya devam ediyoruz:
DİRENİŞ GAZİSİ ZEHRA
Zehra Kurtay, 2000 yılındaki büyük ölüm orucunun 181. gününde hastaneye kaldırıldı ve orada faşizmin Mengele artığı doktorları tarafından “zorla beslenme” işkencesine tabi tutuldu. Ve sakat bırakıldı.
Zorla besleme işkencesine tabi tutulduğu için Wernicke Korsakof hastası olan, sakat kalan, yaşayan ölü haline getirilen yüzlerce direnişçiden biri de Zehra Kurtay’dı.
“Zorla besledikten sonra, adeta bir bebek gibiydim. Yürüyemiyordum…” diye anlatıyordu sonrasında.
Tüm Wernicke Korsakof hastalarında olduğu gibi, Zehra’nın sinir sisteminde de kalıcı hasarlar oluştu. Tek başına yürüyemez hale geldi.
Ancak Zehra, iradesiyle ve yoldaşlarının yardımıyla ayakta kaldı. Mücadelesine devam etti.
Dört yıl sonra faşizmin doktorları ve yargısı, ‘iyileşti’ diyerek onu yeniden hapse atmak istediler.

FRANSA’DA MÜCADELEYE DEVAM!
Faşizmin tutuklama tehdidi karşısında, sağlık durumunu da gözönüne alarak, 2007’de Fransa’ya geldi ve iltica etti. mülteci statüsü aldı. Ancak o hiçbir zaman mücadele kaçkını bir mülteci olmadı. Örgütlü yaşamaya, mücadeleye devam etti.
FRANSA’DA DA TUTSAKLIK VE HÜCRE!
Zehra bir yandan hızla tedavisi için sağlık kurumlarına giderken, diğer yandan derneklerde, demokratik kurumlarda çalışmalarına da sağlığı elverdiği ölçüde katılmaya başladı.
O dönemi şu sözleriyle anlatıyordu: “Yeni bir yaşam kuruyordum; tedavi randevuları, fizik tedavi… Hâlâ yardımla yürüyebiliyordum.”
Ama, Fransa’da oturumunu aldıktan sadece 5 ay sonra, evet sadece 5 ay sonra, gözaltına alındı.
2008’de ve 2012’de, Türkiye ve AB emperyalizminin “terör örgütü listesi”nde yer alan DHKP-C ile bağlantılı olduğu iddiasıyla soruşturma açıldı.
Ve Fransız emperyalizmi, haksız, hukuksuz bir yargılama sonucunda, Zehra’ya 5 yıl hapis cezası verdi.
Tabii, ceza aslında Zehra’nın hala örgütlü olmasına, hala mücadeleye devam etmesine yönelik bir cezaydı.
Zehra, Türkiye hapishanelerinden sonra, Fransa hapishanelerinin hücrelerini de tanıdı. Fleury-Mérogis Hapishanesi’nde küçük bir hücrede tutuldu. “9 metrekarelik bir hücredeydim. Çok zor, çok kirli bir yerdi.”
Türkiye faşizminin hücreleri onu yenememişti. Tabii ki Fransa hücreleri de onun karşısında yenilmeye mahkumdu.
FRANSA’NIN OTURUM İPTALİ!
Fransa’daki tutsaklığının sonunda tahliye edildiğinde, üç ayda bir karakola gidip ikametini bildirmek zorunluluğu getirildi.
Fransız emperyalizmi, bununla yetinmedi ve Fransa’ya gelişinden 10 yıl sonra, Zehra Kurtay’ın oturum hakkını gasp etti.
Ve karşısında yine direnen bir Zehra Kurtay buldu.
Zehra, 2019’da Ofpra ve Paris’teki Strasbourg-Saint-Denis çevresinde direniş masaları açıp imza topladı.
ZEHRA KURTAY GRİ LİSTE’DE
Zehra Kurtay, Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın “aranan terörist listesi”nde yer alıyor. Faşizmin yaptığı kategorilere göre, gri liste yer alıyor ve yakalanması için başına 2 milyon Türk Lirası (yaklaşık 44.000 Euro) ödül konulmuş durumda.
Fransız emperyalizmi de faşizmin bu saldırısa katılıp, bir kez daha Zehra Kurtay’ın kazanılmış haklarına saldırdı.
Önce sınırdışı etme tehdidiyle gözaltına alıp, “sınırdışı merkezine hapsetti”.
Direniş ve sahiplenme Franas emperyalizmine geri adım attırdı.
Fransız emperyalizmi bu kez “üçüncü ülkeye sınırdışı etme” saldırısını denedi.
Zehra Kurtay, bu saldırıyı da direnişle karşılıyor.
Direniş sürüyor.