Onlar da boyun eğmek istemiyorlar. Dışardaki durumu soruyorlar ama onları üzen şey bırakın telkinleri. Bırakmak demek Grup Yorum’un ölmesi demek. O yüzden bırakın mesajları yerine AKP’ye neden sahneler yasak, neden Türküleri yasak demek daha çözüm olur.
Biliyorum yeniden buluşacağız
9 ay önce başladığı açlık grevini ölüm orucuyla sürdüren İbrahim Gökçek Yeni Yaşam Gazetesine konuştu:
Konser yasakları, gözaltı, tutuklama ve çalışmalarını yürüttükleri İdil Kültür Merkezi’nin her gün basılması ve en son bazı üyelerinin “Arananlar” listesine alınması üzerine Grup Yorum üyeleri yaklaşık 9 ay önce açlık grevine başladılar. Helin Bölek, Bahar Kurt ve İbrahim Gökçek grubun diğer üyeleriyle önce tutuklandılar sonra serbest bırakıldılar. 260 günü aşkın süredir eylemleri devam eden Gökçek ve Bölek açlık grevlerini ölüm orucuyla sürdürüyor.
Aileleri seslerini duyurmak için neredeyse her gün yaptıkları eylem sonrası gözaltına alınırken, avukatlıklarını yapan Halkın Hukuk Bürosu tutuklu üyeleri de destek için açlık grevinde. Kritik bir aşamada olan Gökçek ve Bölek’e ilişkin AKP iktidarı ise sessiz. Kısa bir süre önce serbest bırakılan Gökçek ile Bölek eylemlerini birlikte sürdürürken, Bölek artık kimseyi görecek durumda değil. Gökçek ve refakatçileri Yurdagül Gümüş yaşanan süreci anlattı.
‘Helin kimseyi göremiyor’
Yurdagül Gümüş şunları söyledi: “Yoğun ağrılar yaşıyorlar, özellikle Helin. Bütün sinir ağları yıprandığı için sürekli ayaklarından başlayıp yukarılara doğru çıkan bir ağrısı var. İki ayağı da ödemli ve zaman zaman da ağrının şiddetinden kaynaklı kızarıyor. Bacakları, elleri onlara hiçbir şekilde dokunulamıyor. Uyku düzeni bozuldu, iç organları da zarar gördüğü için ihtilaçlarını görmekte çok zorlanıyor. Bu da sıvı ve şeker alımını etkiliyor. Işık ve ses etkiliyor. Artık kalabalık gruplar da zorluyor ve hemen midesi bulanıyor ve çıkarıyor.”
‘İbrahim 48 kilo verdi’
Gökçek’in greve başladığında 85-90 kilo arasında olduğunu ve şuan 42 kiloya düştüğünü belirten Gümüş, Bölek’in ise 70 kilo ile başladığı grevde şuan 42’de olduğunu ve ikisinin de artık yürüyemediğini söyledi. Gümüş. “Kas sistemleri de zarar gördü. Ayakta kalamıyorlar. Helin artık çoğu ziyaretçi ile görüşemiyor. İbrahim birkaç dakika da olsa görüşüyor gelenlerle” dedi.
‘İçeride yazdığı kitabı okuyor’
Sanatçıların kendileri için yapılan kampanya ve eylemleri kendilerini iyi hissettikleri oranda takip ettiğini belirten Gümüş, Gökçek’in içeride kitap yazdığını düzenli olmasa da bunu okuduğunu beliirterek, “Twiterdan, gazetelerde, telefondan takip etmeye çalışıyor. Ama Helin ne yazık ki bakamıyor. Kendisini iyi hissettiğinde biz anlatıyoruz ona” dedi.
‘Vazgeçin demeyin’
Sanatçıların morallerinin iyi olduğunu vurgulayan Gümüş, “İkisinin de moralleri iyi. Sadece ağrıları var. Kararlılar ve moraliler. Çünkü haklılar. Bir haksızlık yaşanıyor ve o haksızlığa boyun eğmeyeceklerini söylüyorlar. Bu insanların tek talebi gitar çalmak, konsere çıkmak. Türkülerinin yasaklanmasını kabul edemiyorlar. Seçenek sunulmuyor onlara ya türkülerinizden vazgeçin ya da ölün diyorlar. Onlar da boyun eğmek istemiyorlar. Dışardaki durumu soruyorlar ama onları üzen şey bırakın telkinleri. Bırakmak demek Grup Yorum’un ölmesi demek. O yüzden bırakın mesajları yerine AKP’ye neden sahneler yasak, neden Türküleri yasak demek daha çözüm olur. Ortada bir haksızlık var ve bedenlerini koyan insanlar var. Bu eylem biçimini desteklemiyorlarsa bile kendi onayladıkları biçimde bu eyleme ses olabilirler” diye konuştu. Gümüş,TİHV’den ve bağımsız olarak sağlıkçıların gelip sanatçıları ziyaret ettiğini söyledi.
‘Kimse başvurmak istemedi’
Ölüm orucunun kritik aşamada olmasına rağmen AKP cephesinden herhangi bir girişimin olmadığını vurgulayan Gümüş, “Sanatçılar bir randevu almaya çalıştılar. İçişleri Bakanlığı’ndan hiç kimse randevu için başvurmak istemedi ama Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıldı, henüz bir geri dönüş yok” diye belirtti. Gümüş son olarak “Ölüme yürüyorlar. İnsanlar da onların da seslerini duyurmalı bırakın demek yerine” dedi.
‘Mutlaka görüşeceğiz’
Sağlık durumu iyice ağırlaşan Gökçek de şunları söyledi: “Sanatımızı yapabilmek için ölüm orucundayız. Hakkımızdaki aramaların kaldırılması için, konser yasaklarımızın kalkması için ölüm orucundayız. Biz hiç istemezdik bunları. Özgürce güzel bahar havasında yeni yeni konserler örgütlemek için koşturmayı çok isterdik. Ama bize dayatılan baskı, işkence oldu. Hapishaneler atıldık, tutsak edildik. Tutuklu arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. “ “Bu ülkede sanatçılar sanatlarını yapabilmek için açlık grevi, ölüm orucu yapmak zorunda kalıyorlar. Bu asla kabul edilebilecek bir durum değildir” diyen Gökçek devamında ise şunları dile getirdi: “Grup Yorum halk için şarkılar söyledi, besteler yaptı, konserler yaptı. Bunları yaptı diye suçlanıyor. Bunlar asla suç değildir. Sadece sanat yapmak istiyoruz. Ve bunun için engellerin ortadan kalkmasını istiyoruz ve bunun için ne gerekiyorsa elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Hakkımız olanı söke söke alacağız. Haklıyız, biz yanlış bir şey yapmadık. Biz asla haksız bir şey yapmadık. Biz çocuklar, gençler, yoksullar için ürettik, onlar için besteler yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Ve doğrultuda mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepinizi ve herkesi sıkıca kucaklıyorum sevgiyle hasretle. Mutlaka meydanlarda sokaklarda yine tekrar görüşeceğiz diyorum.”
Hala tutuklu olanlar var
Grup Yorum’un tutuklu üyelerinin önceki gün görülen duruşmasında 29 Kasım 2019’dan beri tutuklu bulunanTuğçe Tayyar tahliye edilirken, Bergün Varan ve Sultan Gökçek’in ise tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme duruşmayı 20 Mayıs’a erteledi.