Bilim deprem geliyor diyor, AKP’nin derdi TALAN!

Ülkemiz fay hatları üzerine kurulu. Sürekli olarak depremler yaşanıyor. 10 Ağustos günü Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde yaşanan deprem ile yaklaşan depremleri yine gündeme getirdi.


Bilim artık depremleri önceden hesap edebiliyor. Bu tabii ki net, saati saatine olmuyor. Ancak belli bir zaman dilimi içerisinde olabileceğini haber edebiliyor. Bunun bir çok yöntemi var.
Belli periyodik aralıklarla yaşanan depremler ülkemiz tarihinde pek çok yıkıma sebep olmuştur.
İstanbul yaklaşık 250 yıl aralıkla deprem üreten bir fay hattı üzerine kurulu bir şehir.
Geleceği duyurulan, ve tarihte de 250 yıl arayla yaşanan depremin geçmişte yarattığı tahribat şöyle:
1296‘da İstanbul’da büyük bir deprem oluştu. Bu depremde İstanbul’da taş üstünde taş kalmadı. Evler, saraylar, kiliseler, surlar yıkıldı…
1509 İstanbul depremi 7,2 şiddetinde bir depremdi ve verili kaynaklara göre 4000 ile 13000 arasında can kaybı yaşandı. Bu depremden yaklaşık 250 yıl sonra
1766‘da yaşanan depremde ise 7,1 şiddetinde ide ve yine resmi rakamlara göre 4000 ila 10,000 araında can kaybı yaşandığı söyleniyor.
Aradan geçen 250 yıl sonra bugün gelecek olan deprem bekleniyor. Bilimadamları hergün açıklamalar yaparak devleti önlem alması için uyarıyor. Ancak AKP faşizmi bu konuda hiç bir şey yapmıyor. Evet hiç bir şey yapmıyor! Çünkü başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarının tek derdi doymak bilmeksizin ülkemizi soymak talan etmek. Halkın malın mülküne çökmek. Köyleri, yaylaları, ovaları, vadileri, ırmakları, sahilleri, tekellere peşkeş çekmek. Depreme karşı önlem almak yerine halkın tamamına yakınının karşı çıkmasına ve onca tepkiye rağmen Akbelen ormanlarını bir tekelin yağmasına açıyor.

Tabii ki depreme karşı önlemler almıyorlar derken halk için önlem almıyorlar demek istiyoruz. Zira kendileri için önlem alıyorlar. Yaptıkları evleri, yani sarayları çok büyük depremlere dahi dayanıklı olarak inşa ediyorlar.

Deprem bugün gelirse yaşanacak yıkım ve can kaybını insan aklına dahi getirmek istemiyor.
Evet milyonların etkileneceği deprem kaçınılmaz. Ama bir yıl sonra, ama 5 yıl sonra, ama 10 yıl sonra geleceği kesin olan depreme karşı bu halk düşmanı devletin bir şey yapmasını beklemek ölümü beklemek ile aynı anlama geliyor.

Can güvenliğimiz için, gelecek depremde on binlercemiz, hatta yüz binlercemiz ölmesin diye yapacağımız tek şey örgütlenmek! Depreme karşı bilinçlenip, önlemler almalıyız evet. Ama asıl olarak depremlerde ölmemizin sorumlusu devletten hesap sormalıyız. Bundan önce depremde katledilen onbinlerce halkımızın hesabını sormalıyız. Ve gelecek depreme karşı önlem alınması için mücadele etmeliyiz.
Komple halk olarak kapılarına dayanmalıyız!
Hiç bir düzen partisine ait belediye, devletin hiç bir kurumu depremi umursamıyor.
Depremle ilgili haberler magazinleştiriliyor. Rayting hesaplarıyla yapılan haberlerde deprem gibi ciddi bir konu sulandırılıyor. Meclisiyle, Başkanıyla, Düzen partileriyle, Belediyeleriyle depreme karşı halkın yalnız bırakıldığı gerçeği gizlenmeye çalışılıyor…

Çaresiz değiliz.
Depremde ölmek kaderimiz değil.

Örgütlenelim!
Komiteler kuralım!
Depreme karşı komiteler kuralım!
Halkın sorunlarını ancak komiteler, komitelerin oluşturduğu meclisler çözebilir.
Onbinlerle ölmememiz için başka çaremiz yok!

Sosyal ağlarda paylaşın