Boran Yayınları tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan „Delilimiz Bedenimizdir“ adlı kitabın girişinde yeralan, gizli tanıklıkla, delilin hukuki anlamı ve günümüzdeki uygulamasıyla ilgili bölümü güncel ve tarihsel önemi nedeniyle yayınlıyoruz.
Bu bölüm, bugün süren ölüm oruçlarını anlamak açısından da büyük önem taşıyor.
Gizli tanıklığın nasıl uygulandığını ve bunun karşısında özgür tutsakların tavrını anlatıyor.
Ülkemiz tarihi direnişlerle yazılıyor.
Dün, halkın sanatçıları bedenlerini enstrüman yaptılar.
Dün, halkın avukatları, bedenlerini cüppe yaptılar.
Bugün, halkın evlatları, bedenlerini delil yapıyorlar.
*
Kitabın Görüş Bölümünden GİZLİ TANIKLIK:
Faşizmin üzerini bir şal örtüyor:
Demokrasi Şalı!
Yasalar çıkartılıyor, yasalar yapılıyor. Ama demokrasicilik oyunu bir yere geldiğinde tıkanıyor. Tıkanma noktası devrimci mücadeledir. Ve o zaman yasalarını da çiğneyip, tüm
hukuk kurallarını da çiğneyip meşruluğunu yitiriyor.
Ve yeni saldırı araçları çıkıyor ortaya:
GİZLİ TANIK, DİJİTAL DELİL VE İTİRAFÇILAR YARATILIYOR.
Takma adı olan ama fiziki olarak ortada olmayan gizli tanıklar üretiliyor.
Delil yoksa dijital deliller, sahte deliller yaratılıyor. İtirafçılar yaratarak iftiralarla yüzlerce insanı bir gecede tutuklayıp hapse atıyorlar.
Devrimci mücadelenin meşruluğu ve haklılığı karşısında gizli tanık, dijital delil ve itirafçı yaratıp, hukuk kurallarını ayaklar altına alıyorlar. “Hukukun üstünlüğü” yalanı, üstünlerin hukuku ile açığa çıkıyor.
İTİRAFÇI DEVLETTİR
GİZLİ TANIK DEVLETTİR
DİJİTAL DELİL DEVLETTİR
TIPKI “SUSURLUK DEVLETTİR”
DERKEN BİLDİĞİMİZ GİBİ BİLİYORUZ.
TÜM BUNLARI ÜRETEN, YARATAN DEVLETTİR…
Nasıl ki;
Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in ölüm
orucu direnişinde BEDENLERİMİZİ ENSTRÜMAN yaptıysak;
Nasıl ki;
Halkın Hukuk Bürosu Avukatı Ebru Timtik’in şehit düştüğü
ölüm orucu direnişinde CANIMIZI CÜBBE yaptıysak;
Nasıl ki;
Halkın yiğit evladı Mustafa Koçak’ın ölüm orucu direnişiyle
itirafçıların yalanlarına, faşizmin yasalarına ve adaletsizliğine
karşı bedenimizi ADALETİN SİMGESİ yaptıysak;
Bugün de BEDENLERİMİZİ DELİL yapacağız.
*
Delil, hukuki işlemlerde bir şeyi teyit etmeye yönelik kullanılan ipuçlarıdır. Bu ipuçları, karara varılırken hangi ispatların dikkate alınması veya hangilerinin dikkate alınmaması
gerektiğini belirler.
Bir davanın, en basit olarak, mahkeme önüne gelen bir
olayın (cinayet, kiranın ödenmemesi, satılan malın bozuk
çıkması, bir trafik kazası gibi akla gelebilecek hemen her
şey), kanunda o olayla ilgili olarak gösterilen duruma (adam
öldürme suçu, kiracının temerrüdü, satım akdinde ayıpla ilgili hükümler, haksız fiil ve tazminat hükümleri) uyup uymadığını belirlemeye yarayan araçların genel adıdır. Delillerle
yapılan somut olayı soyut kanun hükmüne uydurma faaliyetine ise ispat denir. Mahkemeler iki hususu tespit etme
yükümlülüğüne sahiptirler.
BİZİM İSPATIMIZ, DELİLİMİZ BEDENLERİMİZ OLACAK!
Devletin sahte delilleri var; bizim delilimiz BEDENİMİZ!
BEDENİMİZİ DELİL YAPTIK; DEVLETİN YALANLARINI
İSPATLAYACAĞIZ!
SAHTE DELİLLERLE DEVRİMCİLERE ONLARCA YIL HAPİS CEZALARI VEREN DEVLETİN KENDİSİNİN BİZZAT
İTİRAFÇI, GİZLİ TANIK VE DİJİTAL DELİL YARATTIĞINI
TEŞHİR EDECEĞİZ.
CANIMIZLA, BEDENİMİZLE İSPATLAYACAĞIZ BUNU.
DEVRİMCİLERİ SUÇLAYAN DELİLLERİ DEVLET YARATTI.
SİZİN DELİLLERİNİZ SAHTE, BİZİM DELİLİMİZ ADALETSİZLİĞE BAŞKALDIRAN BEDENLERİMİZDİR.
SAHTE DELİLLER SİZİN;
ÖLÜMÜNE İSPAT, ÖLÜMÜNE DELİL BİZİMDİR!