Mustafa Koçak sürdürdüğü ölüm orucu direnişi ile adalet istemeye devam ediyor.
2001 büyük ölüm orucu direnişinde, direniş sonrasında hafıza kaybı yaşanmaması için alınmaya başlanan B1 vitamini Mustafa Koçak’a verilmiyor. Hafıza yitimi yaşanmaması için direnişçilerin aldığı B1 vitamininin açlığın sebep olduğu ölümleri de geciktirdiği 2001 ölüm orucu direnişinde tesadüfen öğrenilmiş oldu.
Şakran hapishanesinde kalmakta olan Mustafa Koçak direnişe başladığından beridir hapishane idaresince keyfiliklere maruz bırakılıyor. Bitki çayı gibi, şeker gibi mahpusların hakkı olan ihtiyaçlarını karşılamasına engel oldukları gibi direnişe başından beridir B1 de vermiyorlar.
Doktor reçetesi olmasına rağmen B1 vermemeye devam eden Şakran Hapishanesi idaresi suç işliyor. Şakran Hapishanesi idaresinin bu suçu tek başına işlemediğini bilmek için dedektif olmaya gerek yok. AKP iktidarının Mustafa Koçak’ın direnişini kırmak için denediği yollardan sadece birisi bu.
Kurum doktorunu kabul etmediği için savcılığın B1 vermediği söyleniyor her seferinde. Mustafa Koçak hapishane idareleri ile birlikte çalışan meslek onur ve ahlakından yoksun Mengele artığı doktarlara tedavi olmayı kabul etmiyor.
Doktor reçetesi olmasına rağmen B1 vitamini vermeyerek Mustafa Koçak’a işkence yapan idare her fırsatta hücreye girerek “ilk fırsatta müdahale edeğiz” diyerek tehdit ediyorlar. Heyet adı altında Hapishane müdürü, yardımcıları, hapishane doktoru, gardiyanlar ve Robocoplardan oluşan işkence timi ile hücreye gelerek zorla müdahale tehdidi yapılıyor.
AKP iktidarı sadece adil yargılanacağı bir mahkeme kurulmasını için bedenini ölüme yatıran biri karşısında acizleşiyor. Mustafa Koçak’ınki talep bile değil. Yüzlerce yıllık bir hak. Adil yargılanma hakkı. Bir hakkı kullanma için ölüm orucu yapıyor. AKP iktidarı ise hakkını vermek dışında her türlü insanlık dışı yönteme başvuruyor…