Ayten Öztürk ev hapsinin kaldırılmasını istiyor

Ayten Öztürk 127 gündür ev hapsinde

Ev hapsi kişiyi kendisine gardiyan etmektir.

“Hapishaneden iyidir” denilerek tutsakları ev hapsine mahkum edip serbest bırakmak kelimenin tam anlamıyla hapisliğin evde devamıdır. Evin hapishaneye çevrilmesidir. Tutsağın kendi kendisinin gardiyanı haline getirilmesidir. Yani özcesi ev hapsi işkencedir…

Ayten Öztürk Lübnan devleti tarafından yasadışı yollardan Türkiye Devleti’ne verildi. Yine Türkiye Devleti tarafından yasa dışı ve kayıtsız bir şekilde, gözaltına alınarak işkencehaneye atıldı. Ve 6 ay boyunca AKP’nin gizli işkence merkezlerinde işkence edildi.

TAM ALTI AY BOYUNCA HER TÜRLÜ İŞKENCEYE MARUZ KALDI

Kaba dayak

Tecavüz

Elektrik

Ters askı

Soğuk hava, sıcak hava işkencesi

Uykusuz bırakma

Haftalaca gözü kapalı bekletme,

Kafasına silah dayayarak ölümle tehit etme… gibi her türlü işkence yapıldı AKP faşizminin işkencehanelerinde.  İşkenceciler amacına ulaşmak için şu cümleleri sarfediyor : “burada sana organ nakli yapar ölmene engel oluruz. Ölmek için dua edersin”. Ama amaçlarına ulaşamıyor işkenceciler.

Ayten adeta konuşmayı unutuyor işkenceci katillere tek kelime vermemek için. Ve işkenceciler ne tek bir kelime, ne tek bir itiraf, ne de başka bir beklentilerine ulaşamıyor. Suçlayabilecekleri bir şey alamayan işkenceciler katletmeye cesaret edemiyorlar Ayten’i. Çünkü tüm dünyada yoldaşları AYTEN ÖZTÜRK NEREDE ? diye Lübnan devletine soruyordu. Ve kaybolanlar hariç Ayten’in vücudunda açtıkları 898 yara ile siyasi şube polisine veriyorlar.

Hiç bir somut suçlama yok ! Dediğimiz gibi zaten, işkencehanede de suçlama bulmaya çalışıyorlar. Hem de belki bir itirafçı yaratmayı amaçlıyor işkenceciler.

6 ayın sonunda işkenceden öyle bir hale getiriliyor ki tutuklandıktan sonra götürüldüğü hapishane idaresi halini görünce kabul etmiyor ve “doktor raporu alın” diyerek önce doktor raporu almalarını istiyor. O kadar kötü görünüyor ki Ayten Öztürk, hapishane idaresi ölme ihtimalini düşünerek risk almak istemiyor.

Durum böyle olmasına rağmen 3 yıl tutuklu bırakılıyor. Sonra mahkemede hiç bir somut suçlamaya dayanmayan iddialarla 2 kez müebbet hapis cezası veriliyor.

Hakimler Ayten Öztürk’e aynı ceza ile birlikte tahliye verdi.

HEM 2 KEZ AĞIRLATIRILMIŞ MÜEBBET HEM TAHLİYE.

 Kuşkusuz mahkemenin bu kararı almasını sağlayan Ayten Öztürk için yürütülen kampanyanın etkisidir. Bir yandan da şu var ki   cezayı veren hakimler değil.   UZUN ZAMANDIR AKP MAHKEMELERİNDE YARGIÇLARIN ÖNCEDEN VERİLMİŞ KARARLARI OKUMA GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİĞİ BİLİNİYOR. Önceden verilmiş ceza hakimlerce de anormal bulunuyor ki ceza ile birlikte tahliye ediyorlar Ayten Öztürk’ü.

Ayten Öztürk ev hapsinin kaldırılmasını istiyor.

Çünkü kalmak zorunda olduğu evin hapishane koşullarından farkı yok . Tedavi olabilmek için polisten izin almak zorunda. En basit bir tıbbi müdahale için  bir sürü bürokrasi dayatılıyor. Dışarı çıkamıyor. Evi hapishaneye çevrilmiş durumda.

 Ayten Öztürk ev hapsinin kaldırılmasını istiyor.
 Çünkü 6 aylık işkencenin yarattığı tahribatlarının tedavi edilebilmesi için insani koşulların sağlanması gerekiyor. 6 ay işkence yapandan insani koşulların sağlanması beklenemez denebilir, doğrudur. Ancak yürütülen kampanya Ayten’in tahliye olmasını sağladı. Ve şimdi Ayten’in adalet isteği eğer daha güçlü haykırılırsa 6 ay işkence yapan faşizm nasıl tahliye etmek zorunda kaldıysa, ev hapsini de kaldırmak zorunda kalacaktır…

Sosyal ağlarda paylaşın