Değerli dostlar
Adli Tıp Kurumunda aylar sonra ilk defa karşılaştık Ebru Ablayla. Üçte ikisi çalınmış gibiydi. Çaldılar, hakkımızı vermeyenler çaldılar. Ama hala aynı gözü kara bakışlarıyla izliyordu etrafını. Hakkını almakta kararlı olanların keskin kararlığıyla bakıyordu.
Şimdi zorla hastanelere kapatıldık. 35 kiloluk bedeniyle zorla müdahale tehdidi altında. Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi‘nde tecrit ediliyor. Hepimizin direnme hakkı için. Halk olarak adil yargılanma hakkımızı almak için yaşıyoruz tüm bunları.
Ebru ablayı yalnız bırakmayın! Benim için de Bakırköy Sadi Konuk Hastanesinin önüne gidin!
Bugün hiçbir mazeret yok mücadele için. Ne Ebru ablanın 35 kiloluk bedeninden daha önemli olabilir? Hangi gerekçe haklarımız için ölümüne mücadele eden bir insanı yalnız bırakmayı haklı gösterebilir?
Sorumlusunuz! Hepimizin hayatını cehenneme çeviren, sorunları çözmek için mücadele eden, gün gün ölen evladınızı, kardeşinizi, arkadaşınızı sahiplenmek zorundasınız. Siz de bu sorunları çözmek için mücadele etmek zorundasınız.
Daha fazla kaçarak, “Başaramayız” acizliğini kendinize yakıştırmayın!
Güçlüyüz. Siz güçlüsünüz! Mücadele ederek bizi bu hastanelerden alabilirsiniz. Kendinize güvenin, sesimizi büyüterek adil yargılanma hakkımızı alabiliriz. Ve alacağız. Sonuç bizim ellerimizdedir.
Hastane önlerinde buluşalım. Ben de orda olacağım. Hemen yanınızda omuz başınızda! Haykıracağız: “Yeter artık”, “Verin arkadaşlarımızı”, “Dokunmayın meslektaşlarımıza”. Hepimizin emeğiyle sonunda hakkımız olanı mutlaka alacağız. Bekliyorum sizi…
Av. Aytaç Ünsal