Bir komployla tutuklanan ölüm orucu gazisi av. Aytaç Ünsal’ın tedavisinin yapılabilmesi için tahliye edilmesi gerektiğine dair Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan itiraz, reddedildi.
Anayasa Mahkemesi’nin ret kararında,
“sağlık hizmetlerine erişim imkânına sahip olduğu, ceza infaz kurumunda tutulması nedeniyle yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair bilgi ya da bulgunun olmadığı“…
gerekçesiyle itirazın reddedildiği belirtildi.
“Sağlığa Erişim İmkanı“na Bakın!
Aytaç Ünsal’ın sağlığına ve tedavi koşullarına ilişkin gerek annesi emekli hakim Nermin Ünsal, gerekse de Hallık Hukuk Bürosu avukatları tarafından yapılan açıklamalar, Anayasa Mahkemesi’nin “sağlık hizmetlerine erişim imkanı var” kararının gerçeğe uygun olmadığını gösteriyor.
Açıklamalarda görülüyor ki, Aytaç Ünsal’la ilgili olarak ne gerekli tahliller yapılıyor, ne fizik tedaviye gönderiliyor. B1 vitamini verilmiyor, iyi beslenemiyor.
O kadar ki, ağrılarının dinmesi için çok gerekli olan varis çorabı bile alınıp verilmiyor, veya uygun olmayan bir çorap alınıyor. Dışarıdan gönderilen varis çorabı ise kabul edilmiyor.
Sağlığıyla ilgili başvurularda tekrar heyet raporu isteniyor. Bu da avukatlarının belirttiği gibi bir oyalama. Hastaneye götürülmesi ayrıca bir risk oluşturuyor zaten. Gereken raporları var.
AYM, Yargıtay Kararını Çiğniyor!
Av. Aytaç Ünsal’ın ölüm orucu sürecini ve tahliye edilmesini sağlayan kararlarını hatırlayalım.
– Aytaç Ünsal, adil yargılanma talebiyle 213 gün boyunca ölüm orucu yaptı.
– Yargıtay, Ünsal’la ilgili 3 Eylül 2020 tarihinde “cezaevi şartlarında kalmasının hayati bakımından tehlike yaratacağı anlaşıldığı” kararını verdi.
Ünsal, bunun üzerine ölüm orucunun 213. gününde infazı ertelenerek tahliye edildi.
Bundan sonra ölüm orucuna son veren Ünsal’ın dışarıda tedavi süreci başladı.
(Aynı süreçte adil yargılanma talebiyle ölüm orucu yapan avukat Ebru Timtik, 27 Ağustos 2020’de, ölüm orucunun 238. gününde şehit düşmüştü.)
– Aytaç Ünsal daha sonra bir polis komplosuyla tekrar gözaltına alındı ve 10 Aralık 2020’de infaz erteleme kararı kaldırılarak tekrar tutuklandı.
Oysa,
hem Yargıtay’ın ““cezaevi şartlarında kalmasının hayati bakımından tehlike yaratacağı ” kararı var;
hem de
Adli Tıp Kurumu’nun, Aytaç Ünsal hakkında “cezaevi şartlarında kalmasının sağlığı açısından uygun olmadığına” dair raporu var.
Ancak Anayasa Mahkemesi, son kararıyla bunları dikkate almadığını ortaya koyuyor.
Anayasa Mahkemesi için bu kararlar değil, polisin ne dikte ettiği önemli
Yargıtay kararında “iyileşene dek infazın durdurulmasına” hükmedildiği halde, polis komplosuyla bu hüküm de hükümsüz kılındı.