14 eylül günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu AYM başkanına bazı laflar sarfetmişti. Anayasa Mahkemesi’nin “Şehirlerarası karayollarında gösteri ve yürüyüş düzenlenemez” hükmünü iptal etmesine yönelik karara öfkelenen halk düşmanlığında kendinden önceki tüm içişleri bakanlarını geride bırakan Süleyman Soylu, AYM’nin aldığı bukararla ilgili direk AYM başkanını hedef alarak “Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz…Biz buralardan gideriz. Ama ne olursunuz bu ülke büyük bir mücadele içerisinden geçiyor, ayağımızı topal, bizi naçar bırakmayın, bizi zorluk içerisinde bırakmayın ne olursunuz” demişti.
Bugün bir AYM üyesinden cevap geldi. AYM Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım’dan gelen cevaba bakıldığında sanki ülkede bağımsız yargı var, mahkemeler iktidara rağmen kararlar alabiliyormuş zannedilir. Ama belli ki içişleri bakanı ile AYM arasındaki tartışma özellikle yargı bağımsızlığı konusunda bir algıya dönüştürülüyor. Güya ülkede yargı bağımsız, hiç bir siyasi baskı yok, adalet sistemi tıkır tıkır işliyor!
AYM üyesi yasada yazılanları sosyal medya hesabından paylaşarak gönderme yapıyor. Diyorki; “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
Şu yazılanlara gerek ülkemizde gerek dünyada kargalar bile güler. Ülkemizde AYM üyesinin sosyal medya hesabından paylaştığı yasada yazılanlar her gün çiğneniyor. Daha bir kaç gün önce tahliye edilen üç devrimciyi hapishane kapısından alıp o mahkeme senin, bu mahkeme benim gezerek, yeniden tutuklama kararı çıkartılmadı mı? Nerde sizin bağımsız yargınız? Tutuklatacak mahkeme arayan Soylu’nun polisine tek söz eden bir yargı mensubu çıktı mı?
Halkın avukatlarının tamamı hakkında tahliye kararı verildikten sonra 8 saat geçmeden tekrar tutuklama kararı çıkartılan ülke Türkiye değil miydi? Ve başından sonuna usulsüzlükle dolu dava ile ilgili ağzını açmayan gerek ulusal gerel uluslararası bir tek hukuk kurumu kaldı mı? Kalmadı! Ama AYM üyesi Engin Yıldırım yargının hiç kimseden emir almadığına inandırmaya çalışıyor.
Osman Kavala beraat kararı çıkmasından sonra bizzat Erdoğan’ın yaptığı konuşma sonrası tekrar tutuklama kararı çıkartılmadı mı? Yasa da geçen “hiçbir makam, merci veya kişi” Erdoğan’ı kapsamıyor mu? Müdahale eden Erdoğan olunca Yargınızın bağımsızlığına halel gelmiyor mu?
Selahattin Demirtaş kaç tahliye aldı da hala tutuklu bulunuyor siz hatırlayabiliyor musunuz?
Ebru Timtik hakkında Adil Tıp Kurumu’nun hapishanede kalamaz raporuna rağmen “Maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlike yok” diyerek tahliye etmeme kararını kendi iradenizle mi aldınız? Nasıl olur da anayasa mahkemesi devletin bir kurumunun raporunu tanımaz? Ölümüne sebep olmak bahasına bu kararı almanıza Soysuz Süleyman’dan korkunuzun hiç mi etkisi yok?
Hem siz AYM kararlarına rağmen devam eden saray inşaatlarını duymamış olamazsınız! Duymamışsanız hafızalardaki en yeni inşaat Ahlat Sarayı inşaatı. AYM durdurma kararına rağmen devam ediyor.
Gündeme oturmuş bir dava söyleyin ki AKP yönetiminin müdahalesi olmasın, tehditi duyulmasın. En ufak bir internet taramasında onlarca örneğine rastlayacağınız gerçek; ülkemizde hiç de sizin o yasada bahsettiğiniz anlamda bir yargı bağımsızlığı olmadığıdır. Hatta yargı diye bir şey olmadığını tüm dünya artık dile getiriyor.
O halde bu tartışmanın sebebi ne ola ki?
Sakın bağımsızlığı olmadığını 7 düvelin bildiği yargınıza yeniden saygınlık kazandırma çabası olmasın bu? Suni bir tartışma yaratarak yokmuş tartışmasının bir tarafında bağımsız yargıya bu tür müdahaleleri eleştirenler yer alırken, diğer tarafında ise yine Soylu’nun bu açıklamasının yargıya müdahale anlamına gelmediğini savunanlar olacak… tartışmanın hiç bir boyutunda yargının asla bağımsız olmadığı hatta emirle işlediği gerçeği dile getirilmeyecek. Yargı bağımsızlığının varlığına inandırmaya çalışacaksınız.
Kimi?
Kimi inandırabilirsiniz? Bir kaç yandaş kanalda bu konu tartışılır. Bağımsız yargı varmış gibi yapılır. Sonra yola devam. AKP iktidarının aldığı kararları okuma merciisi gibi işleyen mahkemeler adaletsizlik dağıtmaya devam eder.
Devam eder ama ne zamana kadar…?
