Avusturya Anadolu Federasyonu yöneticileri, geçen yılın Mart ayında kendilerine verilen haksız hukuksuz cezalara itiraz etmişlerdi; itiraz kabul edilerek, 13 Ekim’de bir duruşma yapılacağı açıklandı.
13 Ekim günü, 1. Viyana Yüksek Mahkemesi’nde görülecek olan duruşma, saat 09.50’de başlayacak.
Yüksek Mahkeme, haksız, hukuksuz cezaları bozup, olması gerektiği gibi beraat kararı verecek mi?.. Bu soru 13 Ekim’de cevaplanacak.
Federasyon Davası Nasıl Açıldı?
Avusturya Devleti, 14 Ekim 2015’de Avusturya Anadolu Federasyonu’na yönelik baskınlar ve gözaltılar gerçekleştirerek, Avusturya Anadolu Federasyonu’nu “suçlu” gibi göstermeye çalışmış, kapatmayı hedeflemiş, bunun için uyduruk bir dava açılmıştı.
Avusturya Devleti’nin suçlamaları ilginçti: “1 Mayıs’ta yeşil gömlek giymek, kızıl bayrak taşımak, Grup Yorum konserleri ve piknik düzenlemek”…
Suçlamalar, Avrupa demokrasisinin bittiği noktayı gösteriyordu.
Dava süreci de aynı hukuksuzlukla devam etti.
Mahkemenin tanık olarak çağırdığı polis şefleri bile, Federasyon faaliyetlerinde bir suç unsuru gösteremediler.
Fakat mahkeme buna rağmen, tamamen demokratik faaliyetlerinden dolayı, üç federasyon yöneticisine, ikisine 16’şar ay, birine de 20 ay hapis cezası verdi.
Avrupa ve Avusturya Demokrasisi’nin Sınırları
Herkesin bildiği gördüğü gibi, Avrupa’nın her yerinde ırkçılar rahatlıkla örgütlenebiliyorlar. Gerici dinci örgütlenmeler, rahatlıkla faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Mafyacılar, alenen uyuşturucu, fuhuş yaparak, yaptırarak örgütlenebiliyorlar.
Ama iş devrimcilere, anti-emperyalistlere gelince yasalar, kurallar, politikalar değişiyor.
Onların faaliyetlerini engellemek için her türlü engele, yasağa, keyfiliğe başvuruluyor.
Avusturya Anadolu Federasyonu davası’ndaki ceza kararı da bu politikanın bir devamı. Polis Şefinin “Federasyon faaliyetlerinde yasadışı birşey yok” ifadesine rağmen, bu cezaların verilmesinin tek amacı, bastırmak, sindirmek, susturmak, yok etmek.
Federasyon Yöneticilerinin Tavrı:
Anadolu Federasyonu Davası’nda, federasyonu kriminalize edebilmek, federasyon yöneticilerini suçlu gösterebilmek için, tehditten şantaja, itirafçılaştırmaktan komplolara kadar her yönteme başvuruldu.
Fakat bütün bu yöntemler, bir bir boşa çıkarıldı.
Federasyon yöneticileri, son duruşmada şunları söylediler:
«Ben Anadolu Federasyonu yöneticisiyim, yaptıklarım suç değil… Grup Yorum konserlerini yapmaya devam edeceğim, Yürüyüş dergisini okumaya devam edeceğim, Halk Cephesi Kortejinde yürümeye devam edeceğim, Suçlu değil Devrimciyim, Anadolu Federasyonu yöneticisi olmaya devam edeceğim, bütün bu saydıklarımı yapmaya devam edeceğim…
“Bu mahkemede gördük ki Avusturya yasalarına göre değil başkalarının talimatı ile bize bir ceza veriliyor. Mahkeme heyeti bir kez daha düşünmeli bize ceza verirken.”
Yeni Duruşmada Federasyon’a Sahip Çıkılacak!
Mahkeme, ceza vermeye yetecek hiçbir belge, kanıt olmamasına rağmen, Alman ve Avusturya devletinin isteği üzerine, üç federasyon yöneticisine ceza verdi.
Fakat bu cezalar, haksız hukuksuzdur.
13 Ekim’de bu gerçek bir kez daha vurgulanacak.
Avusturya Anadolu Federasyonu tarafından yapılan çağrıda da, 13 Ekim’deki Federasyon duruşmasına katılınması, Federasyonun haklılığının, meşruluğunun güçlü bir biçimde sahiplenilmesi çağrısı yapıldı.
Mahkemenin kararı ne olursa olsun, o mahkemenin önünde, federasyonun haklılığı meşruluğu, faaliyetlerinin yasallığı savunulacak.
Çünkü bu dava, haklılık meşruluk davası.
Avrupa ve Avusturya burjuva demokrasisinin, artık en temel hak ve özgürlükleri bile, pervasızca çiğnedikleri, Anadolu Federasyonu davasında çok açık ve net görüldü.