Almanya (GHA)
Almanya’da Avrupa tarihinin en uzun soluklu açlık grevi olan ve zafer kazanan üç direnişçi, açlık grevine ara verirken Lena Açıkgöz’ün halen devam ettiği, faşist 129 yasalarının kaldırılması için mücadele eden 4 direnişçi, halk toplantısı düzenleyerek son süreci paylaştı. Almanya’nın Dortmund şehrinde gerçekleşen Halk Toplantısı ve Zafer Kutlaması’na 4 direnişçi ve halktün katılım oldu. Süresiz Açlık Grevi Direnişçisi Lena İleni Açıkgöz ve açlık grevi bayrağını 300’üncü günlerden sonra devreden Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli toplantıda hazır bulundu.
Haydaroğlu; direnişi halkımızla birlikte kazandık
300 gün süren açlık grevi direnişiyle Avrupa tarihinde bir ilke imza atan Dev Genç’li Eda Deniz Haydaroğlu, Faşist 129AB yasalarına karşı direndiklerini ve direnişin hala sürdüğünü ifade etti.
Eda Deniz Haydaroğlu, konuşmasında devrim iddiası taşıdıklarına vurgu yaparak, “Bu yüzden 129 yasalarına karşı yürütülen bu mücadeleyi tabii ki kazanacağımıza inanıyoruz” dedi. Ardından, “Belediyeden işyerlerine, ırkçılıkla sadece 129 yasası ile değil çıkarılan her yasa ile bizim haklarımızı gasp ediyorlar. Buna karşı mücadele etmeliyiz. Biz zaferi kazandık. Haklarımızı kazandık. Tabii bu kazanımlar zaten bizim haklarımız. Bizden gasp edilenleri biz geri aldık. Ama bu kazanımları somutlamalıyız.” şeklinde konuştu.
Açıkgöz,beraber mücadele edebilirsek bu direniş nihai bir zaferle sonuçlanabilir
Daha sonra söz alan Süresiz Açlık Grevi Direnişçisi Lena İleni Açıkgöz, direnişe devam ettiğini ifade ederek, “Bu yüzden bu direnişi nasıl zaferle sonuçlandıracağımızı konuşmalıyız. Temel haklarımıza sahip çıkmalıyız. Temel haklarımızı korumak için ben direniyorum. Ancak örgütlenirsek, beraber mücadele edebilirsek bu direniş nihai bir zaferle sonuçlanabilir. Bu direnişin ne kadar süreceğine ben değil, siz karar vereceksiniz. Ben karar vermeyeceğim, sizin yaptıklarınız bu direnişin yönünü belirleyecek.” dedi.
Mücadele sürüyor
Ardından söz alan direnişçilerden Sevil Sevimli, “Direniş hala devam ediyor. Biz bayrağı Lena ablaya devrettik. Ancak talepler devam ediyor. Mahkeme devam ediyor. Biz hem Berlin’deki çadırı hem de mahkemeleri sahiplenmeliyiz.” vurgusunu yaptı.
Son olarak söz alan direnişçi Ilgın Güler, son haftalarda yapılan online halk toplantılarında alınan kararları anlatarak, “Direnişçilerin konuşmaları bittikten sonra, direnişin başından beri emekleri geçen aileler, direnişçilere üzerlerinde ‘Sizi seviyoruz’ yazan kalemler hediye etti.” şeklinde konuştu.
Çadır emekçileri, Direniş bizi büyüttü.
Konuşmaların ardından, Berlin direniş çadırının emekçileri, açlık grevi boyunca yaşadıkları deneyimleri ve direnişin kendi hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlattılar.
“Bir yıl boyunca devrimcilik yaptığımı ve bir yıldır çadırda yattığımı belirtmek istiyorum. Bu zamana kadar vazgeçmediysek, bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz.” diyen çadır emekçilerinden bazıları, “Koskoca Berlin adalet bakanlığı karşısında bizim çadırımız küçük gibi gözükse de, onlardan çok daha güçlüyüz. Biz kızıl bayraklarımızla ve birkaç kişiyle her gün orada bir savaş veriyoruz. Berlin’de her gün iki irade çatışıyor. Bu yüzden orası bizim mevzimiz.” ifadelerini kullandılar.
Ayrıca çadır emekçileri, Berlin’de onları tanımayan esnaf kalmadığını, binlerce afiş astıklarını ve binlerce bildiri dağıttıklarını anlattılar.
Halk toplantısı ve zafer kutlaması, Grup Yorum’un katılımıyla sürdü ve Grup Yorum’un sevilen şarkılarıyla halaylar çekilerek, mücadelenin henüz bitmediğinin ve kararlılığın devam ettiğinin işareti verildi.
GHA