Çeşitli kadın örgütlenmelerinin İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için eylemleri sürerken, Antalya Valiliği, şehirde 10 günlük eylem yasağı ilan etti. Açıklamaya göre 23 Temmuz -1 ağustos arası eylem yasak.
Antalya valiliği, tamamen keyfi ve hukuksuz bu yasağı da Covid bahanesiyle meşru göstermeye çalıştı.
Antalya Valiliği’nin hukuksuzluğun, keyfiliğin belgesi olarak her zaman örnek verilebilecek olan yasak açıklamasında şöyle deniliyor:
“İlimiz genel kolluk birimlerinden alınan istihbari bilgiler ve yapılan değerlendirmeler ışığında toplumsal ayrışma ve kargaşaya neden olabilecek her türlü olayların önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, kamu düzeninin sağlanması, genel sağlığın korunması amacıyla uzun süredir ilimizde ve ülkemizde devam eden Covid-19 salgının kontrol altına alınmasına önemli katkı sağlayacağı düşünüldüğünden ilimiz dahilinde her türlü miting, kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni türündeki eylem ve etkinliklerin 23 Temmuz ile 1 Ağustos 2020 tarihleri arasında 10 gün süreyle ertelenmesine karar verildi.”
YALAN, DEMAGOJİ, ÇARPITMA, BAHANE YAPMA… herşey var bu açıklamada.
- “ayrışma ve kargaşaya neden olabilecek” imiş; nerede, nasıl, hangi nedenle belirsiz.
- “Başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” için imiş; peki bu eylemler, başkalarının hak ve özgürlüklerini nasıl tehlikeye atıyor? Belirsiz.
- 10 günlük yasak, “Kamu düzeninin sağlanması” için imiş. Yasal, demokratik bir eylem, kamu düzenini nasıl ihlal ediyor? Belirsiz.
- SON BAHANE şöyle: “Genel sağlığın korunması amacıyla uzun süredir ilimizde ve ülkemizde devam eden Covid-19 salgının kontrol altına alınmasına önemli katkı sağlayacak” imiş. Evet, 10 günlük eylem yasağı Covid-19 salgını önlemeye nasıl katkıda bulunacak belirsiz? Her yerde yüzlerce, binlerce insan bir aradayken, valilik bunda bir mahsur görmezken, salgın, eylemleri yasaklamaya bahane ediliyor.