Almanya’da 129 AB yasasından tutuklu üç devrimcinin davasına 19 Eylül’de devam edildi.
Düsseldorf Yüksek Güvenlikli Mahkemesi’nde yapılan duruşma, 09.30’da başladı.
Ancak duruşmanın henüz başında Alman yargısının bilgisayarları çalışmadı. Duruşmaya yarım saat ara verildi. Duruşmanın devamında ise savcı söz alarak, direnme hakkıyla ilgili görüşlerini(!) belirtti.
Savcı Seton, tutsakların “direnme hakkı”ndan sözettiğini, evet faşizme karşı, devlete karşı direnme hakkının olduğunu ama bu hakkın DHKP-C için geçerli olmadığını ileri sürdü.
Savcı Seton’un “gerekçesi”nin hukukla bir ilgisi yoktu tabii ki. Seton gerekçesinde, “çünkü DHKP-C Marksist-Leninist bir diktatörlük kurmayı hedefliyor, o yüzden onların direnme hakkı yoktur” dedi.
Duruşma, bu kez “yarım günlük” bir duruşma idi ve saat 12.00’de sona erdi.
Mahkemeye 27 Eylül’de devam edilecek.
Mahkemenin bitmesinin ardından izleyiciler ve süresiz açlık grevi direnişçisi Eda Deniz Haydaroğlu ve destek açlık grevinin 70’nci günündeki İleni Açıkgöz, mahkeme önünde bir açıklama yaptılar.
Savcının tutumunu teşhir eden direnişçiler, 27 Eylül’deki duruşmaya çağrı yaptılar.
(Eda Deniz Haydaroğlu ve İleni Açıkgöz’ün konuşmalarının tam metnini ayrıca yayınlıyoruz.)
Eda Deniz Haydaroğlu mahkeme önü açıklamada şu çağrıyı yaptı:
“27 Eylül’de tüm halkımızı Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli ile birlikte emperyalizmi yargılamaya çağırıyoruz.
27 Eylül’de tekrar Düseldorf’dayız.”
