Almanya’da Bakanlar Kurulu esrar kullanımının sınırlı yasallaşması konusunda Sağlık Bakanlığının hazırladığı yasa tasarını onayladı.
Düşünün! Bir ülkenin sağlık bakanlığı o ülkede esrarın serbest bırakılması için yasa tasarısı hazırlıyor. Alman devletinin nasıl yozlaştığının açık resmidir bu. Normal koşullarda bir sağlık bakanlığının böyle bir yasa tasarısına karşı olması beklenir. Ancak söz konusu uyuşmuş bir toplum yaratmak isteyen bir devletin sağlık bakanlığı ise böyle bir sonuç çıkıyor ortaya.
Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında “Esrarın kontrollü kullanımı” ismini taşıyan yasa tasarısının ayrıntılarını tanıttı.
Tasarıya göre esrar, uyuşturucu maddeler listesinden çıkarılacak. Yetişkinlerin 25 grama kadar esrar bulundurmasına ve kişisel tüketim için 3 bitki yetiştirmesine izin verilecek.
En fazla 500 üyeye sahip olacak “kenevir sosyal kulüpleri” adı verilen dernekler, kenevir yetiştirebilecek ve dernek üyelerine esrar tedarik edebilecek. Bir üye bu dernekten ayda en fazla 50 gram esrar satın alabilecek.
Alman emperyalizmi uyuşturucuyu yasal hale getirerek hem kontrolünü eline alıyor hem de uyuşturucuya ulaşımı kolaylaştırarak yaygınlaşmasını amaçlıyor. Yani uyuşturucudan hem para kazanacak hem de kendi halkını yozlaştırarak halkın beynini çürütecek. İşledikleri suçlara kimse sesini çıkarmasın istiyorlar. Yozlaşmış bir halk yaratarak suçlarını rahatça işlemek istiyorlar.
Uyuşturucu dünya halklarını zehirleyen bir silahtır. Buna karşı çıkan ise devrimcilerdir. İhsan Cibelik, Özgül Emre, Serkan Küpeli ve Hasan Unutan uyuşturucuya karşı mücadele eden devrimcilerdir. Alman emperyalizminin onları tutsak etmesinin bir nedeni de budur.
Uyuşturucu insanın düşünme yetisini öldüren bir zehirdir. Buna karşı çıkan devrimcileri sahiplenmek bu nedenle önemlidir. Dört tutsağın büyük suçlarından birisi de budur.