Almanya (GHA)
Karlsruhe’deki Alman Anayasa Mahkemesi, Die Heimat’ın (Anavatan) anayasaya aykırı bir politika izlediğine hükmetti. Die Heimat geçen yıla kadar Almanya Ulusal Demokratik Partisi (NPD) olarak adlandırılıyordu.
Edinilen bilgilere göre Mahkeme, partinin “ırkçı ve özellikle Müslüman, Yahudi ve Roman karşıtı” duruşuna dikkat çekerek, partinin “özgür demokratik toplumsal düzene” karşı çıkmakla kalmayıp onu yıkmak için çalıştığı bir eşiği aştığını belirtti.
Mahkeme kararı, Nazi partisinin önümüzdeki altı yıl boyunca devlet parti ödeneği alamayacağı anlamına geliyor.
Partinin tamamen yasaklanması için 2017 yılında yapılan girişimde Anayasa Mahkemesi partinin Almanya için yeterli bir tehdit oluşturmadığına hükmetmişti.Parti ödeneğine ilişkin karar, parti temsilcilerinin milyonlarca insanın Almanya’dan zorla sınır dışı edilmesi olasılığını tartışmak üzere karanlık bir toplantı düzenlediğinin ortaya çıkmasının ardından Almanya’da yüz binlerce kişinin aşırı sağcı faşist, Almanya için Alternatif (AFD) partisine karşı gösteri yaptığı bir dönemde alındı.
AFD, Almanya’daki güya aşırı eğilimleri yakından inceleyen Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından aktif olarak izleniyor(muş). Gençlik kanadı halihazırda aşırılık yanlısı olarak damgalanmış durumda ve bu durumun ana parti için de geçerli olması gerektiği yönünde sesler yükseliyor.
AFD’nin devletten aldığı yardımın kesileceği dahi yalandır ancak, yalan olmadığını kabul edilse de bu bir önlem değildir. Irkçılık Alman devletinin kodlarına işlenmiştir. Dönem dönem ırkçılık karşıtı hava estirmeye çalışsalar da, her politikalarına damgasını vuran Irkçılıktır. Nazi anlayışıdır. Böylesine saçma bir önlemin alınması Alman devletini AFD’nin iktidarı alacak güce gelmekteki sorumluluğunu gizlemez.
Alman devleti’nin oylarını yüzde 23’lere çıkartana kadar görmezden geldiği, yolunu düzlediği ırkçı faşist parti hakkında aldığı tedbir aslında halkı kandırmayı amaçlıyor.
İşin aslı ne Alman devletinin AFD’den bir rahatsızlığı var, ne de Anayasayı Koruma Örgütü denen kurumun AFD’yi izlemesi gibi bir durum söz konusudur.
Konu Alman emperyalizminin ihtiyaçları ile ilintilidir.Bugün AFD’ye ihtiyacı olan Alman tekellerinin bir kısmı hatta önemli bir kısmı tarafından büyütülmesi sözkonusu. Anayasayı Koruma Örgütü’nün ırkçılıkla mücadele edenlerin aldığı nefese kadar takip ettiği Almanya’da 52 milyon insanın ölümünden sorumlu Nazi ideolojisini savunan bir partinin oylarını yüzde 23’lere çıkarttığı koşullarda halen Anayasayı Koruma Örgütü’nün bu konuda önlem alacağını düşünmek veya beklemek saflık olur. Hayır! Bu Alman emperyalizminin politikası olarak ele alınması gereken bir durumdu.
Anayasayı Koruma Örgütü en az AFD kadar ırkçıdır, ülkedeki tüm ırkçı suçların arkasında veya içinde Anayasayı Koruma Örgütü’nün olduğu bir çok kez kanıtlanmıştır.
İçişleri Bakanı’nın malum toplantıdan sonra Anayasayı Koruma Örgütü’nü göreve çağırması saçmalık ve ikiyüzlülüktür. Halkı kandırmak, AFD’nin büyümesindeki sorumluluklarını gizlemeye yöneliktir…
GHA