Okurlarımız hatırlayacaktır. Gerçek Haber Ajansı’nda 25 Nisan’da «NSU Bitti Mi ?» başlıklı bir haber yayınlandı.
Haberde, verilerle, rakamlarla NSU’nun bitmediği anlatılıyordu.
Geçen hafta Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından hazırlanıp açıklanan rapor, NSU’nun bitmediğini, NSU’ların örgütlenmeye devam ettiğini ve ırkçı tehdidin herkesin gözleri önünde büyüdüğünü bir kez daha tüm boyutlarıyla ortaya koydu.
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (İç İstihbarat Servisi), “aşırı sağcı grupların iç savaş senaryosuna hazırlandıklarına” yönelik raporu 28 Nisan’da yayınlandı. Welt am Sonntag gazetesinde yayınlanan bu rapor, kısa süre önce basına da yansıyan başka raporlar ve gerçeklerle birlikte düşünüldüğünde ırkçı örgütlenmelerin halklar için (hem göçmen halklar, hem Alman halkı için) nasıl bir tehlike oluşturduğunu herkese bir kez daha gösteriyor.
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı : “AŞIRI SAĞCI GRUPLAR İÇ SAVAŞ SENARYOSUNA HAZIRLANIYOR»
Alman “Welt am Sonntag” gazetesi, Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın hazırladığı bir raporu yayınladı. Rapor, “aşırı sağcı terör eğilimleri ve potansiyeller” başlığını taşıyor ve “gizli” kategorisinde bulunuyor.
Raporda, «Almanya’da şiddet yanlısı aşırı sağcılardan gelecek tehlikenin arttığı” belirtiliyor ve yeni bir gelişme olarak “aşırı sağcıların örgütler ve oluşumların dışında küçük gruplarda veya bireysel olarak ortaya çıkmaya başladığı” vurgulanıyor.
Rapordaki çarpıcı bazı ayrıntılar ise şöyle :
- “Çok sayıda aşırı sağcı birkaç ay veya birkaç yıldan beri aktif ve bunların bir kısmı daha önce bilinmeyen kişiler.”
- Bu kişilerin büyük çoğunluğunu 30 yaşlarındaki erkekler oluşturuyor.
- Bunların aralarında polis ve askerler de bulunuyor.
BOMBALI EĞİTİMLER VE KILINI KIPIRDATMAYAN İSTİHBARAT
Raporda, ırkçı faşist çetelerin bombalı saldırı alıştırması da yaptığı belirtiliyor. Hatırlanacağı gibi, ırkçı örgütlerin elinde çok ciddi miktarda silah bulunduğuna dair de zaman zaman raporlar yayınlanıyor. Bu zaten, ırkçı saldırılarda da görünen bir gerçek.
Raporu hazırlayanlar, bunlar açığa çıktığında “peki ırkçı faşistler örgütlenirken, silah biriktirirken, bombalı eylem eğitimleri yaparken, Alman polisi nerede, Almanya istihbaratı nerede ?» sorusunun geleceğini öngörmüş olmalılar ki, buna karşı da önlem almışlar.
Raporda deniyor ki :
«aşırı sağcılar internet ve sosyal ağlar üzerinden iletişim sağladıkları için takip edilmeleri zorlaşmıştır.”
Alman istihbaratı, interneti izleyemeyecek kadar beceriksiz ve donatımsız mı, yoksa başka bir sorun mu var ?
IRKÇI ÇETELERİN DÜŞMAN LİSTELERİ
Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın son raporuyla daha da somutlanmış olan “iç savaş hazırlığı”nın bir başka kanıtı, geçen yılın temmuzunda ortaya çıkan 25 bin kişilik fişleme listeleriydi. Bu listeler o zamahn geçiştirilmişti. Ancak şimdi Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın “iç savaş senaryosu” raporuyla yeniden kanıtlanıyor ki, ırkçıların hazırladığı “düşman listeleri” , öylesine bir hazırlık değildir.
Almanya’da polisin 2011′den sonra ırkçı örgütlere yönelik olarak yapmak zorunda kaldığı aramalarda 25 binden fazla kişinin bilgilerinin yer aldığı “düşman” listeleri ele geçirilmişti.
Düşman listeleriyle ilgili bilgiler, geçen yılın Temmuz ayında “Redaktionsnetzwerk” adlı gazeteciler ağı tarafından açıklandı. Sol Parti’nin ırkçıların faaliyetleriyle ilgili verdiği soru önergesine Alman hükümeti tarafından verilen cevapta, ”aşırı sağcı oluşumların 25 binden fazla kişinin isimlerinin yer aldığı “düşman” listeleri hazırladığı” belirtilmişti.
Listelerde çoğu kişilerin isim, adres ve telefon numaraları yer alıyordu. Listeler, 2011′den sonra sadece Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı ırkçı örgüte yönelik değil, NSU dışında 4 ırkçı örgütlenmeye yönelik aramalarda ele geçirildi.
Yani NSU o gün de tek değildi, bu gün de değil.
“İMPARATORLUK VATANDAŞI” 16 BIN 500 IRKÇI SALDIRGAN ORTADA DOLAŞIYOR
Şimdi bu bilgilerden sonra hafızamızı tekrar yokluyoruz ve yine Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından geçen yıl yapılan bir açıklamayı hatırlıyoruz :
Bu açıklama, Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans Georg Maassen tarafından birlikte yapılmıştı. Açıklamanın konusu, teşkilatın 2017 yılı raporu idi.
Raporda Almanya’da örgütlenen islamcılar, devrimciler, milliyetçiler, ırkçılar, her kesime yönelik bilgiler yer alıyor.
Ancak İçişleri Bakanı’na ve Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı’na göre, en büyük tehlike “islamcılar”…
Devrimcileri ise her koşulda takip ediyorlar.
Irkçılar ise onlara göre tehlike değil.
Irkçılara ilişkin açıklanan rakamların boyutları çok vahim olmasına rağmen, ırkçıları tehlike görmüyorlar.
Oysa 2017 raporunda açıklanan da şuydu :
Mültecilere, yabancılara yönelik ırkçı saldırı sayısı :
2016’da 22 bin 472
2017’de 19 bin 467.
Rapordan devam ediyoruz :
“Kendilerini “İmparatorluk Vatandaşları” olarak nitelendiren aşırı sağcıların sayısı arttı. 2016 yılında İmparatorluk Vatandaşları’nın sayısı 10 binken, sayı 2017’de 16 bin 500 kişiye yükseldi.”
İmparatorluk Vatandaşları, silahlanıyor ve şiddete başvuruyor.
Rakamlar ortada. Raporlar ortada. Irkçı şiddet ortada.
Tekrar soralım: NSU bitti mi? Veya biter mi?