AKP faşizmin halka açığı savaşı gösteren en çarpıcı cümlelerden biri AKP’li yazar Sevda Noyan’ın ağzından çıktı bu sefer. “Yazar”! Sevda Noyan katıldığı bir televizyon programında “15 temmuz bizim boşluğumuza denk geldi istediklerimizi yapamadık. Biz çok donanımlılıyız bu konuda maddi ve manevi olarak…Benim listem hazır” ifadelerini kullanarak halkı tehdit etti.
Ülkemizdeki faşizmin örgütlü katliamları olan Maraşlar’ı, Sivas’ları, Çorum’ları, Gazi’yi hatırladığımızda, daha yakın tarihte Haziran ayaklanmasındaki katliam düşünüldüğünde bu listelerin ne anlama geldiği açıkça görülüyor.
Sevda Noyan “maddi ve manevi hazırız” derken, kuşku yok ki bu sözün ardında, AKP’nin bugüne kadar halka karşı savaş için attığı adımlar var. Bunlardan akla ilk olarak gelenler şunlardır;
– AKP’nin 15 Temmuz sonrası dağıttığı ve geri toplamadığı silahlar,
– “Af yasası”yla sokaklara saldığı faşist çete artıkları,
– Belediyelerde zabıta veya başka biçimlerde oluşturulan faşist saldırı güruhları,
– Polis sayısının artırılması ve buna ek olarak mahallelerde Bekçilere görev vermesi… geliyor. Önce bekçi uygulaması başlatılmış, ardından Bekçilere silah kullanma yetkisi verilmişti.
AKP iktidarı da, diğer faşist iktidarların yaptığı gibi gizli ya da açık, halka karşı iç savaşa göre hazırlıklarını yapıyor. Kendisine yazar diyen bu halk düşmanının sözlerinin de sıradan, öylesine edilmiş sözler olmadığı açık; bu sözlerde dile getirilen hazırlığı, iç savaş hazırlıklarının bir parçası olarak görmek gerekiyor.
AKP’nin Hazırlıklarına Karşı Halkın Hazırlığı
AKP’li Sevda Noyan’ın bu sözlerinin ardından büyük bir öfke oluştu. Özellikle sosyal medyada geniş bir kesim, halka karşı yöneltilen bu tehditin ne anlama geldiğini bilerek yaygın bir tepki gösterdi. Bazıları ise Savcıları, AKP iktidarını göreve çağırdı. Açıkça “suç” oluşturan bir fiil var ortada. Ama zaten AKP iktidarı demek, bu suç iktidarı demek değil mi?
AKP iktidarına karşı direnen her kim varsa, avukatlardan sanatçılara kadar hapse attıran, hapisteki faşist mafyayı, çeteleri dışarı salan AKP iktidarı değil mi? Grup Yorum’un özgürce türkülerini söyleyebilme hakkı için başlattığı ölüm orucunda iki üyesi şehit düştü. İbrahim Gökçek’in cenazesinde Kayseri’de ‘maddi ve manevi olarak hazır‘ faşist çeteler saldırı düzenlediler.
Sonuç olarak, sorun Sevda Noyan’ın sözlerine öfke duymakla sınırlı değildir. Maraş’ı, Gazi’yi, Sivas’ı hatırlayalım. Bugün asıl soru; halkın kendisine yönelik bu tehdide karşı maddi ve manevi olarak ne kadar hazır olduğu sorusudur.
Halkın maddi hazırlığı ne kadar ÖRGÜTLÜ olduğu, manevi hazırlığı ise ne kadar CÜRETLİ olduğudur. Grup Yorum’un ve halkın avukatlarının ölüm orucu direnişleri, halkın, İbrahim Gökçek’in cenazesine saldırılara rağmen faşist çetelere boğun eğmeyip cenazeyi sahiplenmesi, halkın maddi ve manevi gücünün bugünün tarihine yazılan örneklerdir.
Faşizm halkın avukatlarının ve sanatçıların direnişlerine tahammülsüz, çünkü bu direniş, Sevda Noyan’ın sözlerinde ifadesini bulan tehdit ve sindirme politikalarını boşa çıkarmaktadır.