Erk Acarer’in yaşadığı Almanya’da uğradığı saldırı sonrasında bazı kontra sosyal medya hesaplardan servis edilen, yurtdışında yaşayan bazı yazar ve siyasetçilerin bulunduğu listeler tartışılmaya başladı. Bu listelerin kimisinde 21 kimisinde 43 isim var. En son basına yansıyan listede 55 gazeteci, yazar ve siyasetçi var. 55 kişilik listenin varlığı Alman polisi tarafından kabul edildi, hatta bazı yazarlara dikkatli olunması yönünde uyarıda bulunuldu.
Faşizm tarihi boyunca bir çok listeler yayınlamıştır. Bu listeler kimi zaman tehdit, şantaj amaçlı olabildiği gibi kimi zaman listede bulunanların tamamının katledilmesiyle de sonuçlandığı görülmüştür. AKP faşizminin iktidarı boyunca da bir çok listeler yayınlandı. En son yayınlanan listede bulunan Erk Acarer iki kez saldırıya uğradı. İlk saldırıda öldürülmemiş olması saldırı esnasında görgü tanıklarının olmasına bağlandı.
AKP faşizmi ülkede basını susturmak için her türlü yöntemi kullanıyor. Tehdit, kanal kapatma, yayın yasağı, işsiz bırakma, dayak, sokak ortasında işkence, gözaltı, tutuklama, katletme gibi her türlü yöntem basını susturmak amacı için kullanılıyor. Tek dert halkın gerçeklere ulaşmasına engel olmak.
Ülkede yaşanan açlık yoksulluk ve adaletsizlik o kadar büyük ki, artık her köşeden ülkede yaşananlar dile getiriliyor ve artık AKP buna engel olamıyor. Devrimci cürretle yayın yapan yayın organları AKP’nin her türlü halk düşmanı politikalarını teşhir ediyor ve bu faşizmin saldırılarının yoğunlaşmasını beraberinde getiriyor. Bu saldırılar da devrimci basının halka ulaşmasını engelliyor, zaafa uğratıyor.
Devrimci basın dışında AKP politikalarını teşhir eden basın ise AKP faşizmine hedef olmamak adına bir noktaya kadar yazıp çizebiliyor, konuşabiliyor…
Şöyle bir tablo çıkıyor ortaya :
- Devrimci basına ulaşmak kolay değil. İnternet üzerinden dahi erişim engelleri yüzünden ulaşmak mümkün olmayabiliyor.
- Muhalif basın ölçülü, çekingen, korkak… hatta çoğu konuda iktidar ile aynı ağızı kullanıyor.
- Halkın haber alması, AKP politikalarını anlaması , kavraması belli oranda sosyal medya üzerinden mümkün olabiliyor. Son zamanlarda AKP’lilerin sosyal medyaya “terör kadar tehlikeli” diyerek önlem alacaklarını dile getirmelerinin sebebi de bu zaten.
Yurt dışına çıkarak gazetecilik yapmaya devam edenler ülkedekilere oranla daha güvende, şimdilik !
Yurt dışına çıkarak gazetecilik yapmaya devam edenler ülkedekilere oranla daha güvende, şimdilik !
Çünkü en azından AKP’nin aleyhlerine açacağı davalardan hapse mahkum edilemiyorlar. Ancak AKP’nin saldırılarının hedefi olmaktan kurtulamıyorlar.
Yukardaki tablo yurt dışında gazetecilik, yazarlık yapanları takip edilir hale getiriyor. Çoğu sosyal medya üzerinden veya bazı TV kanallarında yaptıkları programlardan mesleklerini yapmaya devam ediyorlar. AKP faşizmini rahatsız eden bu gazeteciler, yazarlar listede !
AKP LİSTE YAYINLAYARAK YURTDIŞINDA DA BASKI YARATMAYI HEDEFLİYOR
Sanatçıyı susturmak için Grup Yorum örneğinde olduğu gibi, faşizme karşı olana, susmayana saldırıyor. Bu sayede kalan sanatçıların korkmasını, susmasını hizzaya gelmesini hesaplıyor AKP faşizmi.
Avukatları sindirmek, susturmak, mesleklerini halk için yapmalarına engel olmak için yine ÇHD, HHB’li avukatlar örneğinde olduğu gibi, devrimci, ilerici avukatlara saldırıyor, avukatlık faaliyetlerine onlarca yıl hapis cezası veriyor.
Doktorlara, gazetecilere, aydınlara… aynı politikayı uyguluyor.
Bugün sıra yurtdışında. Listeler servis edildikten sonra bir de Erk Acarer gibi ilerici bir gazeteciye de saldırı düzenlenince mesaj tüm yurtdışındaki muhalif gazeteci yazarlara ulaşmış oluyor hesaba göre.
Evi basılıyor, feci şekilde dövülüyor. Sonrasında penceresinden tehdit notu atılıyor. Üstüne bir de Celal Başlangıç gibi bir kaç gazeteci polis tarafından uyarılıp 55 kişilik listenin gerçek olduğu basına yansıyınca durum daha bir ciddi hal alıyor.
Peki şimdi ne olacak ?
Yurtdışında yaşayan muhalif yazar, gazeteci ne yapacak ?
Susacak mı ?
Yoksa devam mı ?
Alman polisinin 55 kişilik listeyi doğrulaması ve yazarları, gazetecileri dikkatli olmaları konusunda uyarmasının dışında bir şey yapacaklarını düşünüyorlarsa yanıldıklarını çok kısa zamanda göreceklerdir.
AKP saldırılarından korunmanın yolu susmak olmadığına göre…
Yapılabilecek tek şey kalıyor. Örgütlenmek. Faşizme karşı mücadeleyi, evet, yurtdışında da sürdürmek. Faşizme karşı mücadeleyi halkla, devrimcilerle birlikte sürdürmek…