İşte geliyorum diyen bir facia daha. Sırf iş yapıyoruz görüntüsü vermek ve rant elde etmek derdi ile yapılıyor. AKP nükleer santral gibi kılı kırk yararak, titizlikle hayata geçirilmesi gereken projeyi alel acele bitirip propaganda yapma hesabı yapıyor. Yaptıkları işte ölçü, bilmin kuralları değil, halkın can güvenliği değil rant ve caf caflı açılış yapmak…
TMMOB Akkuyu Nükleer Güç Santralı İzleme Komisyonu’nun bu ayın başında yayımladığı raporda da tehlikelere dikkat çekilmişti. Nükleer Santralin birinci reaktörünün temelinde yaşanan çatlakların yaşanabilecek büyük tehlikelerin habercisi olduğun vurgulandığı raporda, Nükleer Güç Santralı’na ihtiyaç olmadığı belirtilere, “Bir kaza olması durumunda telafisi olanaksız büyük felaketlere neden olur” denilmişti.
İHMALLER ZİNCİRİ
Rus menşeyli şirket olan Rosatom Çernobil Nükleer santralini inşa etmişti. Mersin’de inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralı inşaatında çalışan üst düzey yetkililer inşaatta yaşanan ihmaller zincirini anlattı.
*Mayıs ayında nükleer reaktörünün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çeşitli aralıklarla iki kez çatlak oluştuğu, bu çatlakların Türkiye Atom Enerji Kurumu’nun (TAEK) müdahalesiyle giderildiği ortaya çıkmıştı. Buna göre çatlak olan bölümler tümüyle kırıldı ve yenilendi ancak tekrar çatlak oluştu. Beton kırıldı ve sorunlu bölümlerde temel yeniden atıldı. Çatlaklar giderilse de benzer tehlike devam ediyor.
* Yetkililer “Böyle bir projenin çok ciddi mühendislik ekibiyle yürütülmesi gerekiyor, yatırımcı bile olsanız projeyi her aşamada yetkin mühendis ekipleriyle kontrol etmeniz lazım. Ancak Akkuyu bünyesinde yeterli sayıda mühendis bulunmuyor, var olan mühendisler de konuya hâkim değil” uyarısında bulundu.
* Santralın her bir projesinin Rosatom tarafından Rusya’da projelendirildi. Türkiye’nin coğrafik ve yerel gerçekliğiyle örtüşmüyor, tamamen kopyalanarak alınmış durumda. Yapılmak istenen santral Rusya’nın o çok soğuk hava koşullarından etkilenmemesi için dizayn edilmiş ama burada, Mersin gibi sıcak bir memlekete yapılmak isteniyor.
Saha içerisindeki hiçbir dolgu çalışmasında mühendislik nosyonu gözetilmemiş, ‘yapalım bir şey olmaz’ mantığıyla hareket edilmiş durumda. Projede bilimsel hesaplara göre hareket eden hiç kimse yok.”
*Cumhuriyet gazetesine isminin saklı tutulmasını istyen üst düzey bir jeoloji mühendisi şu çarpıcı bilgileri verdi:
– “Santralın yapılmak istendiği zemine bu proje hiçbir şekilde uygun değil. Zeminden alınan örneklerde zemin yapısının gevşek olduğu görülüyor. Kırıklı kayaçlar ve boşluklar nedeniyle kontrolsüz oturmalar yaşanması kaçınılmaz, ayrıca sıvılaşma riski de çok yüksek. Ve siz böyle bir zemine birinci dereceden nükleer yapı kurmaya çalışıyorsunuz. İşin üzücü yanı, bu konuda alınmış herhangi bir önlem yok. Bu durumu anlamak için inşaat sahasına girmenize bile gerek yok. Bölge zemin yapısını yol kenarındaki şevlerden görebiliyorsunuz. Santral inşaatındaki zemin yapısı da yol kenarındaki şevlerde gözlemlediğiniz kırıklardan farklı değil. Bu alanda yapılabilecek birçok düzenleme var, doğru temel çalışmasıyla santrali kurabilirsiniz evet. Her türlü zemine yapı inşa edilebilir, teknik olarak. Ancak yapılmak istenen yapının kopyala/yapıştır değil, o zemine göre revize edilmesi gerekiyor. Bunların hiçbiri yapılmıyor, çünkü projeyi revize etmeye yetkin değiller.”
-“En basit apartmanda bile proje üç, dört kere revize edilir ama böyle bir çalışma bu inşaatta hiçbir şekilde yapılmıyor. Dokümanları inceleyecek, işleyecek yetkinlikte hiçbir personel yok. Zemindeki oturmadan dolayı temel kırılıyor, kimse neden olduğuna dair yorum yapamıyor. Ve bu şekilde 2023’te birinci reaktörü çalıştırmayı planlıyorlar. Tek dertleri şu an için bu gibi görünüyor”
Saha içerisindeki hiçbir dolgu çalışmasında mühendislik kuralları gözetilmemiş, ‘yapalım bir şey olmaz’ mantığıyla hareket edilmiş durumda. Projede bilimsel hesaplara göre hareket eden hiç kimse yok.”
“Proje tamamıyla mevcut müteahhitlerin geçmişteki ‘tecrübeleri’ üzerinden yürüyor. Sanki bir nükleer santral yapılıyor gibi değil de bir apartman yapılıyor gibi hareket ediyorlar. Ki bir apartman inşa ederken bile çok daha ciddi bir süreç yürütülür. İçerideki süreç işte bu kadar kopuk ilerliyor” dedi.