https://www.facebook.com/gercekhaberajans/videos/1052487589409887
Gerçek Haber Ajansı’ndan
jandarma dipçiği altında zulüm gören, evleri ve emekleri gasp edilen Türkiye’de ve Avrupa’da her yerde direnen halkımıza merhaba.
Bugün 14 Aralık Ajans Saati başlıyor.
DİRENEN ÖZAK TEKSTİL İŞÇİLERİNE COPLU, BİBER GAZLI, TOMALI SALDIRIDAN SONRA… PATRON, ÖZAK İŞÇİLERİNDEN GÖRÜŞME TALEP ETTİ!
Urfa’da ÖZAK tekstil işçilerinin direnişine daha önce ajans saatinde yer vermiştik.
Onlar da “direne direne kazanacağız” diyorlardı.
Egemen sınıflar, Türkiye faşizmi de, avrupa emperyalizmi de, böyle diyenlere karşı tahammülsüz.
Bunun sonucu olarak 11 aralık’ta jandarma ve polis Özak işçilerine saldırdı.
Jandarma ve polisin dipçiklerle, coplarla, biber gazıyla, tomayla saldırısında bir çok işçi yaralanırken, 92 işçi gözaltına alındı.
Özak tekstil işçileri, bu saldırıdan sonra da direnmeye devam etti.
Tazyikli su sıkılan saldırıdan sonra sırılsıklam olan işçiler, eve gitmektense ateş yakarak orada, direniş yerinde kurumaya çalıştılar. Bir işçi, ateş başında ıslak elbiselerini kurutmaya çalışırken şöyle dedi:
“Biz emeğimiz için buradayız… Bu soğuk havada tir tir titriyoruz ama davamızdan vazgeçmeyeceğiz, devam edeceğiz.”
Sonuçta Özak Tekstil patronu, dün itibarıyla işçilerle görüşme talep etti.
Urfa’da fabrika önünde soğukta ateş yakarak kurumaya çalışanlarla,
Berlin’de, Düsseldorf’da -10 derecede kalın battaniyelere sarınıp açlık grevini sürdüren direnişçiler, aynı sloganı tarihe yazmaya devam ediyorlar: “DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!”
7 arkadaşlarının sendikalaştıkları gerekçesiyle işten atılmaları üzerine 27 Kasım’ra iş bırakarak fabrika önünde direnişe geçen Özak tekstil işçilerinin direnişiyle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
==========
EDA DENİZ HAYDAROĞLU, SÜRESİZ AÇLIK GREVİNİN 272. GÜNÜNDE… MAHKEME 21 ARALIK’TA
Almanya hapishanelerindeki devrimci tutsakların tahliye edilmesi,
kanser teşhisi konulan İhsan Cibelik’in tedavisinin sağlanması,
129 Yasasının kaldırılması için 18 MarT’ta süresiz açlık grevine başlayan Eda Deniz Haydaroğlu’nun direnişi bugün 272. gününde.
Ilgın Güler’in
Mahkeme ise, karar vermeyi geciktirerek 21 Aralık’a ertelendi.
129 Yasasına Karşı Mücadele Komitesi, 21 Aralık’taki mahkemeye katılım çağrısı yaptı.
============
KANSER TEŞHİSİ KONULAN GRUP YORUM ÜYESİ İHSAN CİBELİK’İN TUTUKSUZ YARGILANARAK TEDAVİ EDİLME TALEBİ REDDEDİLDİ!
Düsseldorf Yüksek eyalet Mahkemesi 7. Heyeti, İhsan Cibelik’in son derece haklı, zorunlu, meşru talebini reddettiğini açıkladı.
Acil biyopsi yapılması gerekmesine rağmen, 1 ay boyşunca İhsan Cibelik’i muayeneye sevketmediler.
Şimdi de tedavisi için gereken koşulları sağlamayarak İhsan Cibelik’i katletmek istiyorlar.
Almanya Adalet Komitesi tarafından, 7. heyetin kararıyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:
“mahkeme heyeti bu karaır ile burjuva hukuku dahi ayaklar altına almıştır.
Bu kararı alan heyet, Nazi Almanyası hakimleri ile aynı ideolojiden beslenmektedir: Sosyalizm ve sol düşmanlığı”.
Almanya Adalet Komitesi açıklamasında şu talep edildi.
“Federal Adalet Divanı, Düsseldorf 7. Heyeti görevden almalı ve İhsan Cibelik’in tutuksuz yargılanma ve tedavi hakkını sağlamalı!”
================
MERİÇ ŞEHİTLERİ ANILIYOR
31 Ekim’de Yunanistan Türkiye sınırındaki Meriç nehrinden Türkiye’ye geçtikten sonra katledilen dört devrimcinin 40 anması yapıldı.
AVRUPA’NIN bir çok ülkesinde düzenlenen 40 anmalarına yüzlerce kişi katıldı.
Yunanistan’da Atina’da
Hollanda’da Rotterdam’da
Belçika’da Liege’de
Almanya’da Stutgart’ta
İsviçre’de Basel’de
İngiltere’de Londra’da
Fransa Paris’te yapılan anmalarda,
Burak Ağarmış, Harika Kızılkaya, Erdoğan Çakır ve Özkan Güzel’le ilgili açıklamalar okundu, anılar anlatıldı.
Erdoğan Çakır’ın uzun yıllar yaşadığı ve mücadelede yer aldığı Paris’te düzenlenen anmaya, 400 kişi katıldı.
Anmalarda, dört devrimcinin vatana dönüşlerinin bugünün dünyasındaki önemi anlatıldı. Mülteciliğin, kaçışın teşvik edildiği bir dünyada, onlar vatana dönüyorlardı.
Anmalar, diğer ülke ve şehirlerde de devam ediyor.
========
HATAY’DA HALKIN EVLERİNE EL KONULUYOR
Deprem gerekçe gösterilerek, “Kentsel dönüşüm” bahanesiyle peş peşe bir çok yasa çıkarıldı.
Torba yasalar içinde çıkarılan bu yasalarla,
İstanbul’da
= yoksul halkın yaşadığı bölgelere el koymayı,
= bu bölgelerden devrimcileri tasfiye etmeyi,
= ve İstanbul’u emperyalistlerin hizmetinde bir finans ve enerji merkezine dönüştürmeyi hedefliyorlar.
Yasaların deprem bölgesindeki karşılığı ise, halkın evlerine el koymak.
Bunun için “rezerv alan düzenlemesi” olarak bilinen 6306 Sayılı Yasayı çıkardılar.
Ve bu yasaya dayanarak, geçtiğimiz hafta Hatay’da yaşayan halkın evlerine
“ev ve dükkanlarının hazineye devredildiğini” bildiren SMS mesajları geldi.
Depremden ayakta kalan yüzlerce binaya devlet tarafından el konuldu.
Evlerine, işyerlerine el konulan halkın tepkisi büyük. Bir kısmı, Bu karara karşı Hatay İdare Mahkemesi’ne başvurdular.
Ama sorunun böyle çözülmeyeceği açık.
Minareyi çalan, kılıfını hazırladı çoktan.
Tek çare, direniş.
Sevgili halkımız,
ajans saati bugünlük burada bitiyor.
hoşçakalın. Sonraki Ajans saatinde buluşmak üzere.
