Ölüm Orucu direnişlerine destek eylemleri ülkemizde ve Avrupa genelinde devam ediyor. Yaygınlaşan açlık grevleri, çeşitli kampanya ve eylemlilikler sürerken bir çağrıda Avrupa Halk Cephesi‘nden geldi.
”Onları yaşatmak için, 17 Nisan’da bugüne kadar Avrupa’dan yükselttiğimiz sesin EN KİTLESELİNİ yükseltelim.” denilen açıklamada kitlesel bir açlık grevi çağrısı yapıldı.
Daha önceki süreçlerde de gerek Grup Yorum Avrupa Gönüllüleri gerekse Direnişçilerle Dayanışma Komitesi’nin çağrılarıyla yüzlerce insan evlerinde, iş yerlerinde, dernek ve kurumlarda açlık grevleri örgütlemişlerdi. Direnişi sahiplenmek adına oldukça önemli bir etkisi olan bu eylemlere şimdi daha güçlü bir ses ile Halk Cephesi çağrısı dahil oldu.
17 Nisan’ın tarihteki önemine de vurgu yapılan açıklamayı yayınlıyoruz:
17 Nisan’da Şehitlerimiz Ve Direnişçilerimiz İçin Açlık Grevindeyiz
Ölüme Ne Kadar Yakınsak, Zafere De O Kadar Yakınız
İbrahim Gökçek’in direnişi, 12 Nisan’da 300. gününde.
Mustafa Koçak’ın ölüm orucu 285. gününde.
17 Nisan’da tüm Avrupa’da, Almanya’da, Avusturya’da, Belçika’da, Hollanda’da, İsviçre’de, Fransa’da, İngiltere’de ve Halk Cephelilerin bulunduğu her yerde direnişçilerimiz için açlik grevinde olacağiz.
17 Nisan, bizim için aynı zamanda şehitler verdiğimiz özel bir tarih. Bu günde, açlık grevimizle aynı zamanda tüm şehitlerimizi, özel olarak da son şehidimiz olan Helin Bölek’i anmiş olacağiz.
Ölümün koynunda bir direniş sürdürülüyor.
İbrahim Gökçek, Mustafa Koçak, şehitliğin eşiğinde “ya zafer ya ölüm” diyerek direniyorlar.
Ölüme Ne Kadar Yakinsak, Zafere De O Kadar Yakınız!
Mustafa Koçak’ın, İbrahim Gökçek’in talepleri, ölüm orucundaki halkın avukatlarının talepleri, kabul edilemeyecek, elde edilemeyecek talepler değildir.
Bunun için desteğimizi, sahiplenmemizi kesintisiz sürdürmeliyiz.
Ölüm orucunun zaferine kadar, sürekli, kesintisiz bir destek ve dayanışma içinde olmalıyız.
Korona koşullarında, evlerimizden yapabileceğimizi yapıyoruz ve yapmalıyız. Şu ana kadar da bir çok şey yapıldı. Bir çok yerde 2-3 kez açlık grevleri yapıldı.
Fakat, yapılanı yeterli görmek, direnişin bizim için nasıl bir varlık yokluk sorunu olduğunu, direnişi sürdürenlerin cüret ve fedakarlığının büyüklüğünü görmememiz demektir.
Direniş için, ölümün koynunda direnenler için, hergün, ama hergün mutlaka bir şey yapmalıyız.
Daha yeni yaptık, daha geçen hafta açlık grevi yaptık, daha iki gün önce gönderdik demeden… Her Gün desteğimizi, dayanışmamızı ifade edecek bir biçim bulmalı, üretmeli, yeni yollar bulmalıyız.
Korona koşulları, kuşkusuz ki her yerde, kitlesel eylem ve etkinliklerimizin önünü kesti.
Koşullara teslim olmayacağız. Bu, devrimci mücadele açısından yeni ilkler yaratacağımız bir süreç olacaktır.
Evlerimizden yapacağımız kitlesel açlık grevleri, Korona koşulları altında en yaygın kitleselliği sağlayabileceğimiz bir biçimdir.
17 Nisan’da şehitlerimiz ve direniştekiler için TÜM AVRUPADA açlık grevinde olalım.
Tüm Halk Cepheliler ve direnişi destekleyen, direnişçileri seven tüm halkımız, başka herhangi bir davet, düzenleme beklemeden 17 Nisan’da açlık grevinde olalım.
Onları yaşatmak için, 17 Nisan’da bugüne kadar Avrupa’dan yükselttiğimiz sesin EN KİTLESELİNİ yükseltelim.
Yüzlerce ve yüzlerce halk cepheli, Grup Yorum gönüllüsü, Grup Yorum sevenler, adalet isteyen herkes… 17 Nisan’da direnenlerin barıkatını kendi açlığımızla güçlendirelim.
11.04.2020
Avrupa Halk Cephesi
