“Adalet bir güneş gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.”
Bir genç, Mustafa Koçak, tam 172 gündür bedenini açlığa yatırmış.Tam 172 gündür aslında tüm halkın talebini dile getiriyor. Adalet istiyor.
AKP iktidarını tek kelime ile anlatmak gerekirse “adaletsizlik iktidarı” demek yeterli olacaktır.
İşten atılanlar, işe alınmayanlar, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamana öğretmenler, delilsiz ispatsız kanıtsız hapse atılanlar, çalışıpta parasını alamayanlar, gece vakti evleri polis tarafından basılanlar, seçimde kazanıp kazandığı belediyeleri asker polis zoru ile elinden alınanlar, AKP’li olmadığı için terörist ilan edilenler… listeyi uzatmaya kalksak bir broşür dolduracak kadar haksızlık bulmak mümkün.
Adaletsizlik var evet. Hem de her yerde ve herkese. Kanıksatılmak istenen bir adaletsizlik.
Adaletsizlik kadar da sessizlik olsun istiyor iktidar.
AKP iktidarı haksızlığa uğrayanların sesini çıkartmaması için en iyi bildiği yöntemi uyguluyor. Baskı ve tehdit. “Haksızlığı uğrayacaksın sesini çıkarmayacaksın” diyor kısaca.
Haksızlığa uğrayanın hakkını arayabileceği az da olsa hukuk kurallarının işlediği mahkeme falan da kalmadı. Hiç bir mahkeme haksızlığın kaynağı, yani AKP aleyhine karar vermiyor.
Hak aramanın hiç bir yolu yok. Yasa, hukuk… yok. Öldürülen öldürüldüğü ile kalıyor soyulan soyulduğu ile, aç bırakılan açlığı ile.
Tek yol kalıyor direnmek. Dayatılanı kabul etmemek. Bulunduğun yer, konum ve uğradığın haksızlığa göre belirleyeceğin bir yöntemle direnmek. Boyun eğmek bir seçenek değil. Hiç bir sorun boyun eğerek çözülmüyor çünkü. Boyun eğerek yaşayabileceğini zannetmek kendi kendini kandırmaktan başka bir anlam ifade etmez. Adaletsiz yaşanmaz.
Mustafa Koçak boyun eğerek yaşanabileceğini düşünenlerin çoğunlukta olduğu ülkemizde “adaletsiz yaşamaktansa ölürüm” diyerek tüm adaletsizliğe uğrayanlara yol gösteriyor.
“Haksız bir şekilde cezalandırıldım. Adil yargılanmak istiyorum” gibi hiç bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir talebi var. İktidarın böylesine meşru bir talep karşısında yapabildiği tek şey var; kulaklarını tıkamak –şimdilik-. O kadar haklı ve kabul edilmesi kolay bir talep ki bu, talebi karşılamayan AKP’nin ne kadar haksız olduğunu apaçık ortaya seriyor… AKP o kadar büyük bir adaletsizlik dayatmış ki Mustafa Koçak’a, dosyayı açsa daha ilk sayfada çökeceği kesin. Bunu bildiğinden susturmaya çalışıyor.
“Adaletsiz Kalmaz Bu Halk…”
Mustafa Koçak’ın adalet talebi her yerde duyuluyor.
Bir anne ve bir baba. Mustafa Koçak’ın annesi ve babası.
Her yerde haykırıyorlar “oğlum adalet için ölüyor”!
O anne ve babanın içindeki yangın yerle bir eder adaletsizliği. O yangın tutuşturur ovayı.
Bu halkın adalete olan hasretini, susamışlığını görmek isteyen Mustafa Koçak’ın annesi ve babasının gözüne baksın.
Oğullarının haksız bir şekilde öldürülmemesi, adaletsizliğe kurban edilmemesi için her yerde; İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da… hatta evlerinde bile haykırıyorlar. Her anları her dakikaları adalet istemekle geçiyor.
Mustafa’ya dayatılan adaletsizliğin son bulması ve yaşaması için Mustafa’nın sesinin daha gür çıkmasını sağlamalı. Sağlamalı ki tüm adaletsizliğe uğrayanlara ulaşsın sesi.
Adaletsizliğe uğrayan, Adalet isteyen, adaletsizliği kabul etmeyen herkes Mustafa Koçak’ın sesine kulak verecek elbet. Ve direnecek Mustafa gibi. Çünkü ADALETSİZ KALMAZ BU HALK KENDİ YOLUNU YAPAR…