ADALET İÇİN DİRENİŞ BÜYÜYOR -1 … İKİ ÖZGÜR TUTSAK DAHA ÖLÜM ORUCUNDA

“Adalet istiyoruz” diyerek Mustafa Koçak tarafından başlatılan direnişe, iki özgür tutsak daha katıldı. Devrimci Tutsaklar Didem Akman ve Özgür Karakaya, ölüm orucundaki Mustafa Koçakve Grup Yorum üyelerinin taleplerini sahiplenerek, ve kendi taleplerini de dile getirerek ölüm orucuna başladılar.
19 Şubat’ta ölüm orucuna başlayan Akman ve Karakaya, 10 Mart itibarıyla ölüm orucunun 21. günündeler.
İki ölüm orucu direnişçisinin talepleri özet olarak şunlar:
1- Halk için adalet sağlamayan tüm yargı kararları iptal edilmelidir.
2- Gizli tanıklık kaldırılsın! Halkın mu birleştirilip ajanlaştırılma saldırısına son verilsin! Segbis sistemi kaldırılmalıdır.
3- Terör listeleri iptal edilsin!
4- Grup YORUM ’un talepleri kabul edilsin.
5- Devrimci avukatlar serbest bırakılmalıdırlar.
6- Mustafa KOÇAK hukukun temel ilkeleri dikkate alınarak tekrar yargılanmalıdır.
7- Ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimi iptal edilmelidir.

Akman ve Karakaya, yaptıkları açıklamada taleplerini, gerekçeleriyle birlikte daha kapsamlı olarak şöyle ifade ettiler:


Taleplerimiz:


1- Kendi yasa ve hukukunu ayaklar altına alıp kendi mevzuatına uymayan yargıdan adalet beklenmez. Faşizmin elinde, yargı halka karşı bir silah olarak kullanılmaktadır. Yargı, tekellerin çıkarlarını korumak için, AKP’nin çıkarlarını korumak için kullanılırken halka ada adaletsizlikler dağıtıp katilleri, hırsızları aklamanın yasal kılıfı olarak kullanılmaktadır.

Halk için adalet sağlamayan tüm yargı kararları iptal edilmelidir.

2- Hukuk ve kanunlar faşizmin elinde oyuncak olmuştur. Adaletsiz kararlarına kılıf uydura- bilmek için icat ettikleri uygulamalara son verilsin. Gizli tanıklık, halka karşı yöneltilmiş hem fiziki hem de ideolojik bir saldırıdır. Bu zamana kadar ortaya çıkan tüm gizli tanıklar ya polistir ya da polisin tehdit, şantaj, işkence ve rüşvetleriyle gizli tanık yapılmışlardır. Hukukun temel unsuru olan somut delil ve ispatlama yükümlülüğü ortadan kaldırılarak milyonlarca suç ve suçlu yaratılırken bir taraftan da halk muhbirleştirilmeye çalışılmaktadır. Gizli tanıklık kaldırılsın! Halkın mu birleştirilip ajanlaştırılma saldırısına son verilsin! Segbis sistemi savunma hakkının gasp edilmesidir. Küçük bir ekrandan hâkim karşısına çıkmadan adil yargılama yapılamaz. Adaletsizliğin bir parçası olan adil yargılanma hakkının ve savunma hakkının açıkça yok sayılması, çiğnenmesi anlamına gelen segbis sistemi kaldırılmalıdır.

3- İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan, herkese bir renk vererek tüm muhalifleri terörist ilan eden terör listeleri AKP’nin katliamlarına, infazlarına, tutuklama terörüne meşruiyet kazandırmaktadır. Hukukun temel ilkelerinden masumiyet karinesi yok sayılarak halk avcılığının önü açılmaktadır. Terör listeleri iptal edilsin!

4- Grup YORUM, Anadolu’nun köklü grubu- dur. Halkın acısında, cenazesinde, yasında, sevincinde, coşkusunda, düğününde YORUM vardır. Halk için sanat yaptığı için yıllardır hedef gösterilip saldırıya uğrasa da Grup YORUM, halkının bağrında, gönlünde, dilinde, halayındadır. Hapishanelerde de sahnelerde de YORUM her zaman halka umut, inanç ve direnç dağıtmıştır, dağıtmaktadır. Grup YORUM ’un talepleri kabul edilsin.

5- Halkın Avukatları, AKP’nin mahkemelerin- deki cüppeli cellatlarına karşı halka yönelik tüm saldırılara kalkan olmuşlardır, cüppelerini adalet için kullanmışlardır. Halkın alın teri için yaşam, eğitim, sağlık hakkı için, katledilen, kaybedilenlere adalet için adliyelerde baş eğmeden hak ve özgürlükler mücadelesinin en önün- de yer almışlardır. Halkın hak ve özgürlüklerini savunmak suç değildir, devrimci avukatlar serbest bırakılmalıdırlar.

6- Mustafa KOÇAK, kendisiyle ilgili olmayan bir olaya AKP’nin polisi ve cüppeli haydutu olan savcılarıyla oluşturulan gizli tanık ifadeleriyle dâhil edilmiş, hakkında dava açılmıştır. Cüppeli cellat olan hâkimlerce ağırlaştırılmış müebbet müebbet hapis cezası verilmiştir. Delil olmadan, ispat olmadan, savunması dahi alınmadan yani hukukun en temel ilke ve işleyişi yok sayılarak verilen bu ceza iptal edilmelidir. Mustafa KOÇAK hukukun temel ilkeleri dikkate alınarak tekrar yargılanmalıdır.

7- Ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimi, kişinin yavaş yavaş idam edilmesidir. Ağır tecrit koşulları altında zamana yayarak sessizce kişiyi, kişiliğini, düşüncelerini imha etmeyi hedeflemektedir. Ağırlaştırılmış müebbet, ölene kadar süren bir işkencedir. Hiçbir hukuk-mevzuat tanımayan bir özel işkence uygulaması olan ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimi iptal edilmelidir.


Ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminde kişiler tek kişilik hücrelerde tutulmaktadır. Günlük havalandırma hakkı 1 saatle sınırlandırılmıştır. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin arkadaş görüş hakkı bulunmamaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin birden fazla kişiyle görüş yapmaları yasaktır, bu ailesini hiçbir arada görememesi anlamına gelir. Ağır tecrit içeren bu infaz rejimi; haberleşme, aile bağlarını koruma, çalışma, sağlığa erişim, eğitimin haklarının doğrudan ihlalidir ve işkencedir.
Hapishaneden çıkışı sadece hastane sevkiyle mümkün olan tutsağın sevki esnasında kullanılan tekli ring, hapishanelerde tecriti yaymak ve kesintisiz sürdürmek için uygulamaya konulmuştur. Ve aynı işkencenin bir parçasıdır. Tekli ring uygulamasına son verilsin.

ADALET İSTİYORUZ!

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.