Tek yaptığı istatistik hazırlamak olan ülkemiz sendikalarından Türk-iş bir rapor daha hazırladı.
Türkiye’de salgınla birlikte yoksulluk da her geçen gün katlanarak büyüyor. Türk-İş her ay bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetini hesaplıyor. Ağustosta 2 bin 892 lira olan bir işçinin yaşayabilmesi için aylık olarak yapması gereken asgari harcama tutarı eylülde 3 bin 3 liraya çıktı.
Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin alması gereken minimum gıda miktarının ne kadar maliyet edeceğinin hesaplanmasıdır. Bu rakamda kira yoktur, elbise, elektrik, gaz, çocukların okul masrafları yoktur.
Bugün 7 milyonu aşkın işçi asgari ücretle yaşamak zorunda. Bu rakamlarda özellikle anadolunun bir çok yerinde asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalan emekçiler yok. Milyonlarca işsiz yok. 7 milyon emekçi ailesi ile birlikte 20 milyon kişi eder. Ülkemizde en az 20 milyon insan AÇ!
Yoksulluk sınırı ise hiç bir lüks harcama olmaksızın aylık minimum gıda miktarına ek olarak kira, elektrik, gaz, yol parası, okul masrafı, yıllık giysi vb ihtiyaçlarının en asgari şekilde karşılanacak şekilde hesaplanıyor. Ocak ayının rakamlarına göre yoksulluk Sınırı 6733 TL idi. ÜlkemizdLe hemen hergün yapılan zamlar ile bu rakam artık 7500 TL’yi geçti. Yani ülkemizde bir ailede 3 kişi çalışsa bile yoksulluktan kurtulamıyor.
Günlük masrafları, milyonluk sofraları, 4 asgari ücret fiyatındaki mutfak musluğu, bin odalı saraylar, lüks araba filosu ile ihtişamlı saltanatlarını yoksulluktan kıvranan halkın gözünün içine sokan AKP iktidarı bu gerçeği dile getiren herkese baskı uyguluyor, susturmaya çalışıyor, işence ediyor tutukluyor katlediyor. Bu yüzden en çok devrimcilere saldırıyor, zulüm uyguluyoru, kendi yasalarını bile çiğneyerek adeletsizliğe maruz bırakıyor. Çünkü bu yoksulluğun kader olmadığını göstermeye çalışan devrimciler, sırtımızdaki bu kan emicilerinin zulüm düzenini yıkmak için halkı örgütlenmeye ve mücadele etmeye çalışıyor.
Tüm zulümleri ihtişamlı hayatlarının devamı için.