Eda Deniz Haydaroğlu, Almanya’da yürürlükte olan faşist 129ab yasalarının kaldırılması ve aynı yasalardan tutuklanan Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli’nin serbest bırakılması temel talepleriyle açlık direnişine başladı. 18 Mart’ta başlattığı açlık direnişi 14 Ağustos’ta 150. gününe ulaştı.
129 yasası tam 201 yıldır yürürlükte olan bir yasa. 1970’li yıllarda eklenen 129a şıkkıyla ülkedeki tüm sol baskı altına almak hedeflenmiş ve bu konuda çok ciddi sonuçlar da elde edilmişti. 2002 yılında ilave edilen 129b şıkkı ile de alman emperyalizmi başka ülkelerin devrimci örgütlerini kendi ülkesinde yargılama hakkını kendisine verdi!
On yıllardır alman emperyalizminin baskı yasaları yürürlükteyken ne Almanya’daki sol ne de 129b yasalarıyla tehdit edilen başka ülkelerin solundan ciddi bir ses çıkmadı. Bu anlamıyla 129ab yasalarının alman devleti tarafından bu şekilde kullanılmasında sol’un da sorumluluğu vardı.
2003 yılından beri Anadolu Federasyonu’nun hayata geçirdiği bir çok kampanyanın talepleri arasında 129ab yasalarının kaldırılması vardı. Paneller, seminerler, halk toplantıları, eylemler, siyasi görüşmeler… bir çok şey yapıldı. Ancak yapılan bunca eylem, etkinlik solun 129 yasalarını gündemine gerektiği şekilde almasını sağlamadı. Sol bu konuda savuşturmacı yaklaşım içinde oldu.
Emperyalizmin krizi büyüdükçe 129ab yasaları daha çok kullanılmaya başladı. Alman hapishanelerinde Türkiyeli ve başka ülkelerden devrimciler eksik olmadı.
Alman devleti devrimcileri tutuklamak için hukukun evrensel ilkelerine dahi uymaya gerek duymadı. 129ab bu konuda alman emperyalizminin hukuki dayanağıydı. Ve 129ab hiçbir hukuk ölçüsüne uymaya ihtiyaç duymuyordu. En son Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli ve daha sonraki günlerde Hasan Unutan’ı da gözaltına alarak tutukladı.
Bu tutuklamaların ardından başlatılan kampanyanın devamında Eda Deniz Haydaroğlu 18 Mart’ta açlık grevine başladı. Açlık grevine daha sonra Ilgın Güler ve Sevil Sevimli de katıldı. Eda Deniz Haydaroğlu’nun 150, Ilgın Güler’in 99, Sevil Sevimli’nin ise 94 gün süren açlığı sonucunda Almanya ve dünyada bir 129ab yasaları gündemi oluştu demek yerinde bir tespit olacaktır.
Özellikle Almanya’da hiçbir dönem 129ab yasaları bu kadar gündemde olduğu görülmemiştir. Bugün 129ab yasalarının en geniş çevrelerde tartışılıyor olması Avrupa’nın göbeğinde yürütülen açlık grevinin yarattığı sonuçtur.
ADALET İÇİN ADALET BAKANLIĞI’NIN ÖNÜNDE 24 SAAT!
Bu direniş başladığı, direniş kararı alındığında zaferi ilan etmiş bir direniştir. 129ab yasalarının gayrı meşruluğu haykırılmış ve emperyalizme ve faşizme karşı verilen mücadele 129ab yasalarıyla engellenemez iradesi gösterilmiştir.
Eda, Ilgın ve Sevil’in sürdürdüğü süresiz açlık grevi ile dayanışma açlık grevleri dahi başlı başına ciddi direnişlerdir. Berfin Özder’in dayanışma amacıyla yaptığı açlık grevi 45, İleni Açıkgöz’ün açlık grevi ise 30 günlük.
10-15 günlük açlık grevlerinin dahi belli ölçüde ses getirdiği dünyamızda 45, 30 günlük açlık grevlerinin süresiz açlık grevini büyütmesinin yanında kendisi de bir direniştir.
Süresiz açlık grevi yapan direnişçiler, destek açlık grevi yapanlar, 129ab kampanyası kampsamında mücadele edenler Almanya Adalet Bakanlığı’nın önünde yatıp kalkıyorlar.
Her gün o binaya girip çıkanlar Almanya’da yaşanan adaletsizliği görüyor, görmeye devam edecek. Alman devletinin koruduğu nazi yasaları teşhir olmuştur. Direniş artık Alman Devleti’nin görmezden gelemeyeceği boyuta ulaşmıştır. Bu noktadan sonra direnişçilerin yaşayacağı her türlü olumsuzluk, sağlık sorunu, tarihi suçla dolu alman devletinin dosyasına yazılacaktır. Dünya halkları tarafından lanetlenecektir.
Alman devletinin görmezden gelme politikası, başını kuma gömen devekuşu metaforunu dahi geride bırakmıştır. Adalet Bakanlığı hukuksuzluğun ve keyfiliğin sembolü haline gelmiş 129ab yasalarını gündemine almalı ve onurlu hukukçular tarafından tartışılmasının koşullarını yaratmalıdır. Başta Özgül Emre, İhsan Cibelik, Serkan Küpeli ve Hasan Unutan olmak üzere 129ab yasalarıyla tutuklanan devrimciler derhal serbest bırakılmalı, haklarında başlatılan soruşturmalar geri çekilmelidir.
Biz Gerçek Haber Ajansı olarak Eda Deniz Haydaroğlu’nun açlık direnişinin 150. gününü selamlıyoruz. Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli’nin direnişi sadece Anadolu halklarının değil tüm dünya halklarının onurudur.
Tüm devrimci demokrat ilerici kesimleri Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli’nin direnişini sahiplenmeye ve büyütmeye çağırıyoruz…