10 Ekim 2015 de Ankara garı önünde katledilenler için katliamın gerçekleştiği alana bir anıt yapıldı.
Önceki gün bu anıtın açılışı vardı.
CHP, anıtın açılışını bir dayatmayla kendilerine maledip, katledilenlerin yakınlarını ve anıtı bizzat yaptıranları devre dışı bıraktı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, anıtın açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“9 Yıl sonra, siz o güçlü yüreklerinizle o kötülükten bir mevzi daha aldınız. Kötülük geriliyor. Biz kötülüğü hep beraber yeneceğiz. …
Çünkü onların kötülüğüne karşı, ancak ve ancak sizin yüreklerinizin haklı gücü ve onuru onları yenebilir.
…
Günü gelince bu kötülüğü bütün mevzilerden söküp atıp, iyilerin iktidarını… mağdurların ve mazlumların iktidarını kuracağız. Sonra o kötülerden teker teker hesap soracağız.”
Kötülük…
kötülüğü…
kötüler…
kötülerden…
Kötülük nereden geliyor?
Kaynağı ne? Sorumlusu kim?
Bunların hiçbirinin cevabı yok Özel’de.
Sadece ne idüğü belirsiz bir “kötülük” var.
Ankara Gar katliamını kim yaptı?
İŞİD!
Peki İŞİD’i kim besledi, kim örgütledi, kim önünü açtı?
EMPERYALİZM!
Peki İŞİD’i Türkiye’de kim himaye etti, kim eğitim kampları, hastahaneler açmasını sağladı?
FAŞİZM!
Açıktır;
emperyalizmin, faşizmin adını anmadan Gar katliamını açıklayamazsınız.
Emperyalizmin, faşizmin adını anmadan Gar katliamını lanetleyemezsiniz de.
Hele hesabını hiç soramazsınız.
Kimden soracaksınız?
Nerden soracaksınız?
Kötü’den mi?
Peki KİM o “kötü” FAİL ve NEREDE?
Yakın zamanda Sivas katliamını anlatma iddiasıyla bir film yapıldı. Adı şöyleydi
“Çok kötü bir şey oldu.”
Acaba bu filmin adını da Özgür Özel mi koydu diye düşünebilirsiniz..
Özgür Özel koymamıştır muhtemelen, ama Özgür Özel’le aynı kafaya, aynı bakış açısına sahip birileri koymuştur.
Bu kafa,
a- Olayların, olguların ADINI koymaktan korkar.
b- Sorumluları, gerçekleri gizler.
Bu kafa,
emperyalizmle, faşizmle çatışmaktan kaçtığı için, onlarla özünde uzlaştığı için, “kötülük” gibi soyut kavramlara sığınıyor.
Burjuva politikası adına, sömürücüler, katliamcılar, “sayın” oluyor. Katliamcılarla, faşist diktatörlerle tokalaşılıyor.
Sayın katliamcı!
sayın zalim!
sayın sömürücü!
Suçluların, asıl sorumluların adlarını şu veya bu nedenle gizleyenler, onlarla uzlaşanlar, onları “SAYIN” olarak meşrulaştıranlar,
onların suçlarından da sorumlu olurlar.
EVET, BİR SAVAŞ VAR.
tüm dünyada ve ülkemizde bir savaş var.
ama bu savaş,
iyilerle kötülerin savaşı değil.
Bu savaş
sınıflar savaşı.
burjuvaziyle proletaryanın savaşı.
Bu savaş,
emperyalizmle halkların savaşı.
bu savaş
ezenlerle ezilenlerin,
sömürenlerle sömürülenlerin,
zalimlerle mazlumların… savaşıdır.
İyilik de, kötülük de bu savaştaki saflaşmanın sonucudur.
Bu savaşta herkes yerini bilecek, herkesin yeri belli olacak.
Emperyalizmin, burjuvazinin safındakiler, kendilerini halkın safında gibi gösteremeyecek.
