Antakya GHA ( Özel Haber )
6 Şubat depremi’nin üzerinden 1 yıl geçti. Depremden daha çok AKP faşizminin depremden sonraki politikaları onbinlerce insanın ölümüne sebep olduğu yetmezmiş gibi bölgede yaşamını sürdüren halkın çektiği zulüm artarak devam ediyor. Deprem konusunda Hatay’da yaşananların özetlendiği özel haberimizi 3 bölüm halinde yayınlayacağız. Hatay’da yaşananların özetini okuyacağınız bu yazı dizimizde asıl olarak tüm deprem bölgelerinde yaşanları da görmüş olacaksınız çünkü depremin yaşandığı her yerde aynı sorunlar sürüyor…
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından Antakya şehir merkezi ve eski Antakya’nın neredeyse tamamının yok olduğu büyük felaketin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, şehirde hala herhangi bir değişiklik gözlenmiyor.
Yaşanan bu büyük felakette resmi rakamlara göre 50,783 kişi hayatını kaybetmişti. Ancak gerçek rakam bu sayının kat kat üstünde. Depremin hemen ardından devletin müdahalede bulunmaması ve deprem bölgesine 5 gün sonra gelmesi, kayıpların büyük olmasına sebep olmuştu. Binlerce Antakyalı, yıkık binaların arasında ve dışarıda soğuk ve yağmur altında kaderlerine terk edilmiş, 5 gün boyunca yardım alamamıştı.
AKP Hükümeti, Antakya’nın demografik yapısını değiştirmeyi mi amaçlıyor?
Antakya, mozaik ve kültürlerin sembol kentlerinden biridir. Arap Aleviler, Hristiyanlar, Ermeniler, Yahudiler ve Müslümanlar yüzlerce yıldır bir arada yaşamaktadır. Ancak, AKP hükümetinin özellikle Alevi bölgelerindeki alanları istimlak etmesi, sadece yeni rant kapılarını açmakla kalmayıp aynı zamanda yüzyıllardır o bölgede var olan mozaik yapısının da yok olmasına neden olmaktadır. AKP hükümeti özellikle Alevi yoğunluğu olan
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un Meclis’ten geçmesiyle ilk defa bir yerleşim yeri rezerv alan ilan edildi.
Hatay’da Defne ve Antakya’ya bağlı 8 mahalle; Akdeniz Mahallesi, Armutlu Mahallesi, Elektrik Mahallesi, Cebrail Mahallesi, Akevler Mahallesi, Gazi Mahallesi,General Şükrü Kanatlı Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi rezerv yapı alanı ilan edildi. Bu mahalleler Alevi halkının yoğun yaşadığı genel olarak muhalif ve devrimcilerin yoğun yaşadığı mahalleler.
Yaşam Çadırlarda Sürdürülüyor
Büyük depremin ardından kurulan çadırlarda, halk hala zorunlu olarak yaşamaya devam etmekte. Depremin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, binlerce Antakyalı hala sağlıksız ortamlarda çadırlarda yaşamaya mahkum edilmiştir. Özellikle kış aylarında yağan yağmur nedeniyle sürekli su altında kalan çadır kentler, bu çadırlarda yaşayanların yaşamlarını her gün daha da zorlaştırmaktadır.
Tayadlı aileler: Kentteki insanlar mağdur durumda bırakılıyor.
Gerçek Haber Ajansı’na konuşan bölgede yaşayan TAYAD’lı ailelerden Umit Özçelik, ailelerin hala kötü koşullar altında çadırda yaşamaya devam ettiğini vurgulayarak, “Evet, ailelerimiz hala çadırlarda ve konteynırlarda sağlıksız bir ortamda yaşıyorlar. Her yağmur yağdığında çadır kentler su altında kalıyor ve çadırları su basıyor. Depremden bir yıl geçmesine rağmen, devlet tarafından hala eksikler giderilmedi.” şeklinde konuştu.
Özçelik konuşmasına devamla, “Acımız kadar çok öfkeliyiz, kızgınız düzene, devlete ve diğer düzen partilerine. Kimse bizim sesimizi duymuyor. Hiçbir sorun çözülmüş değildir, her şey olduğu gibi duruyor. Devlet sadece molozları kaldırdı, onun dışında hala bir şey yapılmış değil.” şeklinde konuştu.