ABD’den İran’a Yeni Tehdit ve Kuşatma
ABD’nin İran’a Umman aracılığıyla bir tehdit mesajı gönderdiği açıklandı.
Açıklama İran hükümeti tarafından yapıldı.
Açıklamaya göre, ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz hafta içinde Umman Sultanlığı temsilcileri aracılığıyla, “İran’a her an bir saldırı gerçekleştirebileceklerini, ama diyalog da istediklerini” iletti.
İran sözcüsünün açıklamasında ayrıca şunlar belirtiliyor:
“Trump mesajında İran ile bir savaşa karşı olduğunu ve bir çok konuda Tahran ile tartışmak istediğini söylüyor”.
“Trump kendisine bir yanıt verilmesi için kısa bir süre tanıdı”.
ABD hem saldırmakla tehdit ediyor, hem diyalog istiyor.
Kuşku yok ki, esas olan tehdittir.
Emperyalizmin politikasında tehdit, şantaj, herşey vardır.
Nitekim, İran’ın ABD’ye ait İnsansız Hava Aracı’nı düşürmesinin ardından basın ve yayın aracılığıyla dünya halklarına şu tür haberler servis edildi:
“ABD merkezli New York Times gazetesi, Başkan Donald Trump’ın Amerikan insansız hava aracını düşürdüğü iddia edilen İran$ı vurmaya onay verdiğini ancak daha sonra aniden emrin uygulanmasını durdurduğunu bildirdi.”
ABD’den BMGK’ye Başvuru
ABD, Irak’a yönelik saldırısında da, Libya ve Suriye saldırısında da her zaman Birleşmiş Milletleri de bu saldırı politikasının aracı haline getirmeye çalışıyor. Şimdi İran’a yönelik tehdit ve kuşatma artarken de aynı şeyi görüyoruz.
ABD, 21 Haziran’da BMGK’den (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden) acil toplantı talebinde bulundu. Konunun önümüzdeki Pazartesi özel oturumda ele alınacağı belirtiliyor.
ABD’den Kuşatma Çağrısı
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, 17 haziran’da yaptığı açıklamada, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum rezervlerini 27 Haziran’da nükleer anlaşmada belirlenen sınırın üstüne çıkaracakları yönündeki açıklamasından sonra, dünya ülkelerini “İran’ın “nükleer şantajına geçit vermemeye” çağırdı.
Sözcü Morgan Ortagus, Washington’da yaptığı basın açıklamasında,“İran rejimini nükleer silah elde etmemeye ve uluslararası toplum karşısında taahhütlerine uymaya çağırmaya devam ediyoruz” dedi.
Bir: Nükleer anlaşma dedikleri zaten haksız, hukuksuz bir anlaşmadır.
Emperyalistler, kendilerinde nükleer silaha sahip olma hakkını görürken, başka ülkelere bunu yasaklamayı dayatıyorlar.
İki: Dünya ülkeleri, bir şey için birleşeceklerse, bu İran’a karşı değil, ABD’ye karşı olur ve olmalı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus, aynı basın toplantısında “ABD’nin İran’ın nükleer silah elde etmesini hoş görmeyeceğini … bunun için maksimum baskı uygulayacaklarını” belirtti. Onlar “hoş görme veya görmeme” hakkına sahip. Ama başka ülkeler nükleer silahlara sahip olma hakkına sahip değil!